Sarsar-ı ilhaddan inkaz eden,
Şule-i Hûd-u hidayettir sözün.
Tezkiyet-bahş-ı kulûb-ü mü’minîn,
Salihdar-ı emanettir sözün.
Vahdetin esrarını ilan eden,
Ol Halil-veş asl-ı millettir sözün.
Bahş-ı zemzem eyler, ehl-i hayrata,
İsmail-i feyz-i hürmettir sözün.
Mahz-ı tahkiktir, hayalattan alâ,
Sırr-ı İshak-ı hakikattir sözün.
Zümre-i Tağut’u hep berbat eder,
Lût gibi rükn-ü salabettir sözün.
Hep kelâmullah-ı nâtık şerhidir.
Kenz-i i’caz-ı risalettir sözün.
Din-i hakkın neşr ü tamimi için
Fazl-ı İsrail-i kudrettir sözün.
Hak cemaliyle kemalin gösteren,
Hüsn-ü Yusuf’tan işarettir sözün.
Yokluk içre, varlığa kaim olan,
Sabr-ı Eyyüb-ü metanettir sözün.
Mülhid firavunları gark eyleyen,
Tûr-u Musa-i şeriattır sözün.
Serteser mizan-ı hikmetle rasîn,
Çün Şuayb-ı emn ü adalettir sözün.
Ehl-i idlâli eden zîr ü zeber,
Sanki Harun-u fesahattir sözün.
Asker-i Calut-u küfrü mahveder,
Savt-ı Davud-u hilafettir sözün.
Marifet-i takva ve hikmet mülküne,
Bir Süleyman-ı emarettir sözün.
Hasılı dertlilere derman eder,
Dest-i Lokman-ı hazakattir sözün.