Evet يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ işaretiyle bu asır, hayat-ı dünyeviyeyi hayat-ı uhreviyeye, ehl-i İslâm’a da bilerek severek tercih ettirdi.

Hem bin üç yüz otuz dört (1334) tarihinden başlayıp öyle bir rejim ehl-i İslâm içine de sokuldu. Evet عَلَى الْاٰخِرَةِ cifir ve ebced hesabıyla 1333 veya dört ederek, aynı vakitte Eski Harb-i Umumî’de İslâmiyet düşmanları galebe çalmakla, muahede şartlarını, dünyayı dine tercih rejimi mebdeine tevafuk ediyor. İki üç sene sonra bilfiil neticeleri görüldü.

***

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Bu şiddet-i soğukta sizden haber almadığım için merak eyliyorum. Size, bu soğuğun bana verdiği şefkatli bir endişeden çıkan arkadaki meseleyi gönderiyorum. Belki size de faydası olur.

Hem buraca faydası görülen haşre dair parçaları Onuncu Söz’ün âhirinde toplayıp bir lâhikası hükmüne gelmiştir. Birinci parça, Dokuzuncu Şuâ olan mukaddime-i haşriye, Onuncu Söz’ün arkasında yazılacak. Ve bunun arkasında, o mukaddime-i haşriyenin birinci makamının yerinde ve bedeline Otuzuncu Lem’a’nın ism-i Hayy’a dair Dördüncü Remiz yazılacak. Bunun arkasında, İkinci Şuâ olan Tevhid Risalesi’nin haşri ispatına dair Hâtime’sinin başından tâ “Bu haşrin dört meselesi şimdilik yeter. Yine sadedimize dönüyoruz.” cümlesine kadar yazılacak. Sonra bunun arkasında İhtiyarlar Lem’asının Beşinci Rica’sının ortasından başlayan “Evet, nass-ı hadîs ile nev-i beşerin en mümtaz şahsiyetleri olan yüz yirmi dört bin enbiyanın ilâ âhir.” tâ Altıncı Rica’ya kadar yazılacak. Eğer haşre ait, sair risalelerde bunlar gibi parçalar varsa münasip görseniz ilâve edersiniz. Bunların heyet-i mecmuasının tesiri büyüktür.

***