BİRİNCİSİ
لَقَدْ صَدَقَ اللّٰهُ رَسُولَهُ الرُّؤْيَا ... الخ
Feth-i Mekke’yi vukuundan evvel kat’iyetle haber veriyor. İki sene sonra haber verdiği tarzda vuku bulmuştur.
İKİNCİSİ
فَجَعَلَ مِنْ دُونِ ذٰلِكَ فَتْحًا قَرٖيبًا
İfade ediyor ki: Sulh-u Hudeybiye, çendan zahiri İslâm aleyhinde görülmüş ve Kureyşîler bir derece galip görünmüş olduğu halde manen Sulh-u Hudeybiye, manevî büyük bir fetih hükmünde olacak ve sair fütuhatın da anahtarı olacak diye ihbar ediyor.
Filhakika, Sulh-u Hudeybiye ile çendan maddî kılınç, kılıfına muvakkaten konuldu. Fakat Kur’an-ı Hakîm’in bârika-âsâ elmas kılıncı çıktı; kalpleri, akılları fethetti. Musalaha münasebetiyle birbiriyle ihtilat ettiler. Mehasin-i İslâmiyet, envar-ı Kur’aniye, inat ve taassubat-ı kavmiye perdelerini yırtarak hükmünü icra ettiler.
Mesela, bir dâhiye-i harp olan Hâlid Bin Velid ve bir dâhiye-i siyaset olan Amr İbnü’l-Âs gibi mağlubiyeti kabul etmeyen zatlar, Sulh-u Hudeybiye ile cilvesini gösteren seyf-i Kur’anî onları mağlup edip, Medine-i Münevvere’ye kemal-i inkıyad ile İslâmiyet’e gerden-dâde-i teslim olduktan sonra Hazret-i Hâlid, bir “Seyfullah” şekline girdi ve fütuhat-ı İslâmiyenin bir kılıncı oldu.
Mühim Bir Sual: Fahrü’l-âlemîn ve Habib-i Rabbü’l-âlemîn Hazret-i Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın sahabelerinin, müşrikîne karşı Uhud’un nihayetinde ve Huneyn’in bidayetinde mağlubiyetinin hikmeti nedir?
Elcevap: Müşrikler içinde, o zamanda saff-ı sahabede bulunan ekâbir-i sahabeye istikbalde mukabil gelecek Hazret-i Hâlid gibi çok zatlar bulunduğundan, şanlı ve şerefli olan istikballeri nokta-i nazarında bütün bütün izzetlerini kırmamak için hikmet-i İlahiye, hasenat-ı istikbaliyelerinin bir mükâfat-ı muaccelesi olarak mazide onlara vermiş, bütün bütün izzetlerini kırmamış.
Demek mazideki sahabeler, müstakbeldeki sahabelere karşı mağlup olmuşlar. Tâ o müstakbel sahabeler, berk-i süyuf korkusuyla