Sözler sayesinde şu bir seneyi mütecaviz bir müddetten beri şevk ile taallüm, inayetle tefeyyüz, tergib ile tenevvür, hâhişle telezzüz, işaretle tahalluk, tedricle tekemmül tarîkında ilerlemeye sâî bulunduğum bu muayyen müddetin bir gününe, sâbıkan geçirmiş olduğum umum hayatımın bile mukabil olamayacağı kanaatindeyim.

Sabri

***

(İkinci bir Sabri olan Ali Efendi’nin bir fıkrasıdır.)

Sözler öyle bir hâzık doktordur ki gözsüzlere hidayet-i Hak ile göz ve kalpsizlere inhidam-ı kat’iyeye uğramamış ise kalp ve şuurunda çatlaklık yoksa tenvir ile düşünceye sevk ve “Nereden, nereye, necisin?” sual-i müşkülün halli ile insanlığın iktiza ettiği insaniyeti bahşediyor.

Ali

***

(Yine Sabri’nin.)

Sözler namında olan bahr-i muhit-i Nur’da iki seneyi mütecaviz bir zamandan beri, seyr ü seyahatimin semere ve neticesini görüp bilmek hususunda şimdiye kadar zemin ve zaman müsait olmadığından, sermaye-i ticaretimin ne derecelere çıktığında; daha doğrusu bir ticaret edinebildim mi yoksa edinemedim mi, mütereddid ve mütehayyir idim.

Hamden lillah bu şehr-i rahmet ve mağfirette, inayet-i Rabbaniye ve muavenet-i Peygamberiye ve himemat ve daavat-ı üstadaneleri berekâtıyla sermaye-i ilmiye-i evveliye-i bendegânemin yüzde doksan dokuz derece yükseldiğini fehmettim. O menabi-i ilmiye ve temsilat-ı hakikiye, meclislerimi o kadar tezyin ve tenvir etmektedir ki arz etmekten âcizim.

Beşerin pek ziyade ayağını kaydıran şu asırda, gayetle hârika ve fevka’l-had cihazat ve malzemeyi neşreden Nur Fabrikasından, her nevi teçhizatı almak farz olduğunu bilip her türlü sena ve sitayişe bihakkın seza ve lâyık bulunan ve hiçbir surette riyaya hamli imkânsız olan müessese sahib-i a’zamına, ne derecelerde îfa-yı şükran