ve cemal ve binler tabakat-ı kemal ve muhabbet var. Sen yalnız Rahman ismine bak ki cennet bir cilvesi ve saadet-i ebediye bir lem’ası ve dünyadaki bütün rızık ve nimet, bir katresidir.

İşte şu muvazene, ehl-i dalaletle ehl-i imanın hayat ve vazife cihetindeki mahiyetlerine işaret eden

لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖٓى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ

۞ ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلٖينَ ۞

اِلَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ

hem netice ve âkıbetlerine işaret eden

فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَٓاءُ وَالْاَرْضُ

olan âyete dikkat et. Ne kadar ulvi, mu’cizane, beyan ettiğimiz muvazeneyi ifade ederler.

Birinci âyet, On Birinci Söz’de tafsilen o âyetin i’cazkârane ve îcazkârane ifade ettiği hakikati, o Söz’de beyan edildiğinden onu oraya havale ederiz.

İkinci âyet ise yalnız bir küçük işaretle göstereceğiz ki ne kadar ulvi bir hakikati ifade ediyor. Şöyle ki: