silsile-i nuraniyi ihtizaza getirmekle, onunla merbut olanları ikaz ve tarîk-i terakkiye bir hâhiş ve emr-i vicdanî ile sevk etmektir.

Bu ittihadın meşrebi, muhabbettir. Husumeti ise cehalet ve zaruret ve nifakadır. Gayr-ı müslimler emin olsunlar ki bu ittihadımız, bu üç sıfata hücumdur. Gayr-ı müslime karşı hareketimiz iknadır. Zira onları medeni biliriz. Ve İslâmiyet’i mahbub ve ulvi göstermektir. Zira onları munsif zannediyoruz. Lâübaliler iyi bilsinler ki dinsizlikle kendilerini hiçbir ecnebiye sevdiremezler. Zira mesleksizliklerini göstermiş olurlar. Mesleksizlik, anarşilik sevilmez. Ve bu ittihada tahkik ile dâhil olanlar, onları taklit edip çıkmazlar.

İttihad-ı Muhammedî (aleyhissalâtü vesselâm) olan ittihad-ı İslâm’ın efkâr ve meslek ve hakikatini efkâr-ı umumiyeye arz ederiz. Kimin bir itirazı varsa etsin, cevaba hazırız.

جُمْلَه شٖيرَانِ جِهَانْ بَسْتَۀِ اٖينْ سِلْسِلَه اَنْد

رُوبَه اَزْ حٖيلَه چِه سَانْ بِگُسَلَدْ اٖينْ سِلْسِلَه رَا

Said Nursî

***