Altıncı cümleyi teşkil eden وَلَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ in vech-i irtibatı:

Evet menfaati ifade eden ل dan anlaşılır ki münafıkların menfaati ya dünyada elîm bir azaptır veya âhirette şedid bir elemdir. Bunlar ise menfaat değildir. Öyle ise menfaatleri muhaldir.

Sual: اَلٖيمٌ “müteellim” manasınadır. Müteellim ise şahsın sıfatıdır. Binaenaleyh azabın, “elîm”le vasıflandırılmasında ne hikmet vardır?

Cevap: Azap onların vücudlarını öyle kaplar ve cesetlerini öyle ihata eder ve bâtınlarına öyle nüfuz eder ki sanki vücudları bir azap külçesi kesilir. Azaptan maada bir şey görünmez. Hattâ o azap külçesinden fışkıran “ah!”lar, fîzarlar, teellümler sanki nefs-i azaptan neş’et ederler. Yani çağıran, bağıran, müteellim olan, ayn-ı azap olduğu sanır.

Yedinci cümleyi teşkil eden بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ nin vech-i irtibatı:

Evet münafıkların azapları, mezkûr cinayetleri arasında yalnız kizb ile vasıflandırılması, kizbin şiddet-i kubh ve çirkinliğine işarettir. Ve bu işaret dahi, kizbin ne kadar tesirli bir zehir olduğuna bir şahid-i sadıktır. Zira

Kizb, küfrün esasıdır.

Kizb, nifakın birinci alâmetidir.

Kizb, kudret-i İlahiyeye bir iftiradır.

Kizb, hikmet-i Rabbaniyeye zıttır.

Ahlâk-ı âliyeyi tahrip eden kizbdir.

Âlem-i İslâm’ı zehirlendiren ancak kizbdir.

Âlem-i beşerin ahvalini fesada veren kizbdir.

Nev-i beşeri kemalâttan geri bırakan kizbdir.

Müseylime-i Kezzab ile emsalini âlemde rezil ü rüsvay eden kizbdir.

İşte bu sebeplerden dolayıdır ki bütün cinayetler içinde tel’ine, tehdide tahsis edilen kizbdir. Bu âyet, insanları bilhassa müslümanları dikkate davet eder.