yed-i kudretin tathir ve tenzih ettiği kadınların tavsifleri kabil değildir.

Ve keza مُطَهَّرَةٌ kelimesi müteaddî olduğuna nazaran, o kadınların taharetleri kendilerinden olmayıp başkasından onlara sirayet etmiş olduğu anlaşılır. Binaenaleyh dünya kadınları da cennete girdikten sonra bir tetahhur ve tasfiye ve tasaykul ameliyatıyla güzellikte hurilerin derecelerine çıkacaklarına delâlet eder.

وَهُمْ فٖيهَا خَالِدُونَ

Yani “Onlar da ezvacları da cennet de cennetin lezaizi de hep ebedîdirler.”

***