Eğer iman hayata hayat olsa o vakit hem geçmiş hem gelecek zamanlar imanın nuruyla ışıklanır ve vücud bulur. Zaman-ı hazır gibi ruh ve kalbine iman noktasında ulvi ve manevî ezvakı ve envar-ı vücudiyeyi veriyor. Bu hakikatin İhtiyar Risalesi’nde Yedinci Rica’da izahı var, ona bakmalısınız.

İşte hayat böyledir. Hayatın lezzetini, zevkini isterseniz hayatınızı imanla hayatlandırınız ve feraizle ziynetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.

Her gün ve her yerde, her vakit vefiyatların gösterdikleri dehşetli hakikat-i mevt ise size –başka gençlere söylediğim gibi– bir temsil ile beyan ediyorum.

Mesela, burada gözümüz önünde bir darağacı dikilmiş. Onun yanında bir piyango fakat pek büyük bir ikramiye biletleri veren dairesi var. Biz buradaki on kişi alâküllihal, ister istemez, hiç başka çare yok, oraya davet edileceğiz, bizi çağıracaklar. Ve çağırma zamanı gizli olmasından her dakika ya “Gel idam i’lamını al, darağacına çık!” veyahut “Gel, milyonlarla altını kazandıran bir ikramiye bileti sana çıkmış gel, al!” demelerini beklerken, birden kapıya iki adam geldi. Biri yarı çıplak güzel ve aldatıcı bir kadın, elinde zahiren gayet tatlı fakat zehirli bir helva getirip yedirmek istiyor. Diğer biri de aldatmaz ve aldanmaz ciddi bir adam, o kadının arkasından girdi. Dedi ki:

“Size bir tılsım, bir ders getirdim. Bunu okursanız, o helvayı yemezseniz o darağacından kurtulursunuz. Bu tılsımla o emsalsiz ikramiye biletini alırsınız.

İşte bakınız bu darağacını da zaten gözünüzle görüyorsunuz ki bal yiyenler oraya giriyor ve oraya girinceye kadar da o helvanın zehirinden dehşetli karın sancısı çekiyorlar ve o büyük ikramiye biletini alanlar çendan görünmüyorlar ve zahiren onlar da o darağacına çıkıyorlar. Fakat onlar asılmadıklarını, belki oradan kolayca ikramiye dairesine girmek için basamak yaptıklarını milyonlar, milyarlar şahitler var, haber veriyorlar.

İşte pencerelerden bakınız. En büyük memurlar ve bu işle alâkadar büyük zatlar yüksek sesle ilan ediyorlar, haber veriyorlar ki: O darağacına gidenleri aynelyakîn gözünüzle gördüğünüz gibi bu ikramiye biletini tılsımcılar aldıklarını hiç şek ve şüphe getirmez, görür gibi gündüz gibi kat’î biliniz.” dedi.