Aziz, sıddık kardeşlerim!

Size gönderdiğimiz Hizbü’l-Ekberü’l-Kur’anî’nin başında yazılan unvan içinde bir cümle noksan kalmış. Şöyle ki:

“Mu’cizatlı bir vird okumak isteyen bunu okusun.” yerinde “Mu’cizatlı ve her bir harfi on ve yüz ve beş yüz ve bin ve binler kadar sevap ve meyve veren bir virdi okumak isteyen, bu semavî virdi okusun.” yazılacak.

Sâniyen: Bundan evvel müjdeli hatırada “Her bir hâlis ve hakiki müttaki şakird, kardeşleri adedince diller ile ibadet edip istiğfar eder.” fıkrasına, yine bir ihtar ile bu gelen cümle ilâve edilsin. Cümle de budur:

“Risale-i Nur dairesine, sadakat ve hizmet ve takva ve içtinab-ı kebair derecesiyle, o ulvi ve küllî ubudiyete sahip olur. Elbette bu büyük kazancı kaçırmamak için takvada, ihlasta, sadakatte çalışmak gerektir.”

Sâlisen: Leyle-i Kadrinizi hem bu gelen bayramınızı bütün ruh u canımızla tebrik ve tes’id ediyoruz.

***

Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim, dünyada medar-ı tesellilerim ve berzah yolunda nurani yoldaşlarım ve mahşerde inşâallah şefaatçilerim!

Sizin hem Leyle-i Kadrinizi hem bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ediyorum, tes’id ediyorum.

Sâniyen: Şimdiye kadar hiç görmediğim bir surette, dehşetli bir hastalıktan fevka’l-me’mul bir tarzda Risale-i Nur’un hâlis talebelerinin şifa duasının neticesi olarak, mu’cize gibi birden hârika bir kerametle şifa bulmamı size haber veriyorum. Bu vakıayı müşahede eden Emin ile Feyzi’nin o hârika hastalığa ait bu gelecek fıkrasını medar-ı ibret için size gönderiyorum. Bütün kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ediyorum. Hüsrev’i de merak ediyorum.

اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى

Kardeşiniz

Said Nursî

***