zerreyi bile terk etmez. Amma nefsini unutan ehl-i kemal; sa’y, tefekkür, sülûk zamanlarında her şeyden evvel nefsini ileri sürüyor fakat neticelerde, faydalarda, menfaatlerde nefsini unutmakla en geriye bırakıyor.

İ’lem eyyühe’l-aziz! Mü’minler ibadetlerinde, dualarında, birbirine dayanarak cemaatle kıldıkları namaz ve sair ibadetlerinde büyük bir sır vardır ki her bir fert, kendi ibadetinden kazandığı miktardan pek fazla bir sevap cemaatten kazanıyor. Ve her bir fert ötekilere duacı olur, şefaatçi olur, tezkiyeci olur, bilhassa Peygamber aleyhissalâtü vesselâma… Ve keza her bir fert, arkadaşlarının saadetinden zevk alır ve Hallak-ı kâinat’a ubudiyet etmeye ve saadet-i ebediyeye namzet olur.

İşte mü’minler arasında, cemaatler sayesinde husule gelen şu ulvi, manevî teavün ve birbirine yardımlaşmak ile hilafete haml, emanete mazhar olmakla beraber mahlukat içerisinde mükerrem unvanını almıştır.

İ’lem eyyühe’l-aziz! Bir şeyden uzak olan bir kimse, yakın olan adam kadar o şeyi göremez. Ne kadar zeki olursa olsun, o şeyin ahvali hakkında ihtilafları olduğu zaman yakın olanın sözü muteberdir. Binaenaleyh Avrupa feylesofları maddiyatta şiddet-i tevaggulden dolayı iman, İslâm ve Kur’an’ın hakaikinden pek uzak mesafelerde kalmışlardır. Onların en büyüğü, yakından hakaik-i İslâmiyeye vukufu olan âmî bir adam gibi de değildir. Ben böyle gördüm, nefsü’l-emir de benim gördüğümü tasdik eder.

Binaenaleyh şimşek, buhar gibi fennî meseleleri keşfeden feylesoflar, Hakk’ın esrarını, Kur’an nurlarını da keşfedebilirler diyemezsin. Zira onun aklı gözündedir. Göz ise kalp ve ruhun gördüklerini göremez. Çünkü kalplerinde can kalmamıştır. Gaflet o kalpleri tabiat bataklığında çürütmüştür.

İ’lem eyyühe’l-aziz! Sem’, basar, hava, su gibi umumî nimetler daha ehemmiyetli, daha kıymetli olduklarına nazaran hususi, şahsî nimetlerden kat kat fazla şükre istihkak ve liyakatleri vardır.

Binaenaleyh o gibi umumî nimetlere karşı nankörlük edip şükran etmemek, en büyük küfran-ı nimet sayılır. Hal bu merkezde iken bazı insanlar, şahıslarına ait hususi nimetlere karşı Allah’a