gibi hem erkân-ı imaniyenin hem Kur’an hakikatlerinin hülâsaları ve bu üçü namazın çekirdekleri oldukları gibi Kur’an’ın dahi çekirdekleri ve parlak bir kısım surelerin başlarında pırlanta gibi görünmeleri ve çok sünuhatı tesbihatta başlayan Risale-i Nur’un dahi hakiki madenleri ve esasları ve hakikatlerinin çekirdekleridirler.
Ve velayet-i Ahmediye ve ubudiyet-i Muhammediye aleyhissalâtü vesselâm cihetinde, öyle bir daire-i zikirde, namazdan sonraki tesbihatta bir tarîkat-ı Muhammediyenin (asm) virdidirler ki her namaz vaktinde yüz milyondan ziyade mü’minler beraber, o halka-i kübra-yı zikirde, ellerinde tesbihler سُبْحَانَ اللّٰهِ otuz üç, اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ otuz üç, اَللّٰهُ اَكْبَرُ otuz üç defa tekrar ederler.
İşte böyle gayet muhteşem bir halka-i zikirde, sâbıkan beyan ettiğimiz gibi hem Kur’an’ın hem imanın hem namazın hülâsaları ve çekirdekleri olan o üç kelime-i mübarekeyi namazdan sonra otuz üçer defa okumak ne kadar kıymettar ve sevaplı olduğunu elbette anladınız.

