bir netice elde edilemez. Bu hakikate binaen bilhassa imanî hakikatlerin mücmel olarak ders verilmesi, daha tesirli ve daha verimli ve daha anlayışlı olur ve olmaktadır. Bu düstura istinaden, Risale-i Nur tafsilata ve teferruata dalmamıştır. Zihni, teferruatla dağıtmamak metodunu esas tutmuştur.
İman ilmine müştak arkadaşlarım!
Bedîüzzaman Said Nursî, İhlas Risalesi’nin sonunda bizlere çok büyük bir müjde veriyor. O kadar hârika bir kolaylığı beşere takdim edebilmek, asrımıza kadar hiçbir müellifte görülmemiştir kanaatindeyiz.
Diyor ki: “Bu risaleleri anlayarak ve kabul ederek bir sene okuyan, bu zamanın hakikatli bir âlimi olabilir.” Evet, fen bütün hızıyla ilerlemektedir. Maneviyatta yükselmek de bununla muvazidir. Maddî alanda bir saatlik yolun bir saniyeye indirildiği bir devri yaşıyoruz. Maneviyat sahası ise daha süratli ve daha vüs’atlidir. Eski zamanda yarım asırda elde edilebilen ilm-i hakikat, şimdi kısa bir zamanda kazanılabiliyor. Belki de daha az bir müddette aynı semere ve netice hasıl oluyor. Cenab-ı Hakk’ın rahmet ve keremiyle bu asır Müslümanlarına ve insanlarına lütuf buyurduğu bu kadar selâmetli ve kolay elde edilebilecek

