Kur’an, beşeriyete İlahî bir lütuftur. Kur’an, muzaffer cumhuriyetler meydana getirmiştir

Kur’an âyetlerini nüzul tarihine göre tercüme ve tertip eden İngiltere’nin en mutaassıp papazlarından Rodwell (Radvel), şu hakikatleri itiraf ediyor:

Kur’an Arabistan’ın basit bedevîlerini öyle bir istihaleye uğratmıştır ki bunların âdeta meshur olduklarını zannedersiniz.

Hristiyanların telakkisine göre Kur’an’ın nâzil olmuş bir kitap olduğunu söyleyecek olsak bile Kur’an putperestliği imha; Allah’ın vahdaniyet akidesini tesis; cinlere, perilere, taşlara ibadeti ilga; çocukları diri diri gömmek gibi vahşi âdetleri izale; bütün hurafeleri istîsal; taaddüd-ü zevcatı tahdid ile bütün Araplar için İlahî lütuf ve nimet olmuştur.

Kur’an bütün kâinatı yaratan, gizli ve aşikâr her şeyi bilen Kādir-i Mutlak sıfatıyla Zat-ı Kibriya’yı takdis ve tebcil ettiğinden her sitayişe şâyandır.

Kur’an’ın ifadesi veciz ve mücmel olmakla beraber; en derin hakikati, en kuvvetli ve mülhem hikmeti takrir eden elfaz ile söylemiştir. Kur’an, devamlı memleketler değilse