inşâallah sönecek. Yani fitne-i diniye ateşini ya tahribattan vazgeçirecek veya ileri tecavüzatını kıracak.

Eğer hicrî tarihi olsa bundan iki sene evvel, dini dünyadan tefrik fırsatından istifade ile dinin ve Kur’an’ın zararına olarak ilerleyen dehşetli tasavvuratın tecavüzatı tevakkuf etmesi, elbette karşılarında kuvvetli bir seddin bulunmasındandır. O set ise bu zamanda çok intişar eden Risale-i Nur’un keskin hüccetleri ve kuvvetli bürhanları olduğu, çok emareler ile hissediliyor. Ve bu ikinci ihtimaldeki işaret-i Aleviye dahi onu teyid ediyor. (Hâşiye) Evet, cifirce بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ : خ altı yüz, ت dört yüz, ر iki yüz, şeddeli ن yüz, م kırk, د ve üç elif yedi, بِهِ deki ب iki, ه beş, yekûnü bin üç yüz elli dört (1354) eder.

Lillahi’l-hamd Siracünnur’un El-Âyetü’l-Kübra’sı gibi çok risaleleri var. Her biri kuvvetli birer lamba hükmünde sırat-ı müstakimi gösterip İmam-ı Ali radıyallahu anhın haberini tasdik ettiriyorlar.

Bu üçüncü sırrın münasebetiyle aynen بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ gibi bin üç yüz elli dört (1354) tarihine makam-ı cifrîsiyle bakan ve Said’in (ra) iki maruf lakabına remzen ve ismen îma eden ve “Kendini muhafaza et!” emrini veren ve o tarihte herkesten ziyade müteaddid tehlikelere maruz bulunacağını telvih eden “Ercuze”nin âhirlerindeki

فَاسْئَلْ لِمَوْلَاكَ الْعَظٖيمِ الشَّانِ ۞ يَا مُدْرِكًا لِذٰلِكَ الزَّمَانِ

بِاَنْ يَقٖيكَ شَرَّ تِلْكَ الْفِتْنَةِ ۞ وَشَرَّ كُلِّ كُرْبَةٍ وَمِحْنَةٍ

fıkrasıyla diyor: “Yâ Saide’l-Kürdî! Bin üç yüz elli dört (1354) tarihine yetişirsen Mevla-yı Azîminden, o zamanın ve o asrın fitne ve şerlerinden muhafazanı iste ve yalvar.”

___

Hâşiye: Hem de “İnna A’tayna”nın sırrı kısmen tahakkuk etmiş. Çünkü Süfyaniyetin dört rüknünden en kuvvetlisi ve dehşetlisi bütün bütün çekildi. Kabir altında azap çekiyor. Ve en büyüğü dahi alâkası bilfiil çekilmiş. Mason komitesinin mahkûmu ve âleti olup azabıyla meşguldür. Yalnız onun gölgesi hükmediyor. İleri tecavüz etmemekle beraber kısmen geriliyor. Bâki kalan iki şahıs ise ellerinden gelse tamire çalışacaklar.