sanat ve maişet itibarıyla, tabiat ve nefs-i emmaresi meydanı boş bulup tecavüz edebilir. Onun için şeriat onların hakkında, o tecavüzata set çekmek için “Abdest bozulur, temas etme! Namazını iptal eder, bulaşma!” manevî kulağında bir sadâ-yı semavî çınlattırır. Amma o efendi, (namuslu olmak şartıyla) âdât-ı içtimaiyesi itibarıyla, ahlâk-ı umumiye namına, ecnebi kadınlara temasa müptela değil, mülevves şeylerle nezafet-i medeniye namına kendini o kadar bulaştırmaz. Onun için şeriat, mezheb-i Hanefî namıyla ona şiddet ve azîmet göstermemiş; ruhsat tarafını gösterip, hafifleştirmiştir. “Elin dokunmuş ise abdestin bozulmaz. Hicab edip kalabalık içinde su ile istinca etmemenin zararı yoktur. Bir dirhem kadar fetva vardır.” der, onu vesveseden kurtarır.

İşte denizden iki katre sana misal, onlara kıyas et. Mizan-ı Şa’ranî mizanıyla, şeriat mizanlarını bu suretle muvazene edebilirsen et.

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلٖيمُ الْحَكٖيمُ

اَللّٰهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ عَلٰى مَنْ تَمَثَّلَ فٖيهِ اَنْوَارُ مَحَبَّتِكَ لِجَمَالِ صِفَاتِكَ وَاَسْمَائِكَ بِكَوْنِهٖ مِرْاٰةً جَامِعَةً لِتَجَلِّيَاتِ اَسْمَائِكَ الْحُسْنٰى وَمَنْ تَمَرْكَزَ فٖيهِ شُعَاعَاتُ مَحَبَّتِكَ لِصَنْعَتِكَ فٖى مَصْنُوعَاتِكَ بِكَوْنِهٖ اَكْمَلَ وَاَبْدَعَ مَصْنُوعَاتِكَ وَصَيْرُورَتِهٖ اَنْمُوذَجَ كَمَالَاتِ صَنْعَتِكَ وَفِهْرِسْتَةَ مَحَاسِنِ نُقُوشِكَ وَمَنْ تَظَاهَرَ فٖيهِ لَطَائِفُ مَحَبَّتِكَ وَرَغْبَتِكَ لِاِسْتِحْسَانِ صَنْعَتِكَ بِكَوْنِهٖ اَعْلٰى دَلَّالٖى مَحَاسِنِ صَنْعَتِكَ وَاَرْفَعَ الْمُسْتَحْسِنٖينَ صَوْتًا فٖى اِعْلَانِ حُسْنِ نُقُوشِكَ وَاَبْدَعِهِمْ نَعْتًا لِكَمَالَاتِ صَنْعَتِكَ وَمَنْ تَجَمَّعَ فٖيهِ اَقْسَامُ مَحَبَّتِكَ وَاِسْتِحْسَانِكَ لِمَحَاسِنِ اَخْلَاقِ مَخْلُوقَاتِكَ وَلَطَائِفِ اَوْصَافِ مَصْنُوعَاتِكَ بِكَوْنِهٖ جَامِعًا لِمَحَاسِنِ الْاَخْلَاقِ كَافَّةً بِاِحْسَانِكَ وَلِلَطَائِفِ الْاَوْصَافِ قَاطِبَةً بِفَضْلِكَ