Muhterem Heyet-i Hâkime!

Hâlen mahkemenizde bulunan ve iman ve Kur’an hakikatleri olan mübarek ve kudsî ve Nurlu eserleriyle, hiçbir maksad-ı dünyevî ve hiçbir maksad-ı siyasî takip etmeyen Üstadımın bu vatana ve millete ettiği kudsî hizmetlerini ben ve arkadaşlarımız tasdik ettiğimiz gibi İttihat-Terakki Hükûmetindeki vatan-perverler dahi tasdik etmişler. O zaman Üstadımın Van’daki Medresetü’z-Zehra namındaki dârülfünununa on dokuz bin altın lira vermişler. Ve milliyet-perverler dahi Üstadımızın vatan-perverane ve milliyet-perverane hizmet-i ilmiyesini hayranlıkla tasdik etmişler. Üstadımın o Şark Dârülfünununa, o zamanda –banknotun kıymetli vaktinde– yüz elli bin lira tahsisatı, iki yüz mebustan yüz altmış üç mebusun imzasıyla kabul etmişler.

İddia makamının suç diye vasıflandırdığı bu kudsî, mübarek Üstadımın bütün hayatı müddetince en muannid ve kıskanç muarızlarını ve mahkemelerde en ziyade mahkûmiyeti için çalışanları şiddetli ve dokunaklı sözlerine karşı iliştirmeyip teslime mecbur eden ve bu millet ve bu vatanın saadetinin temel taşlarını temine matuf olan kudsî hizmetinde ve bütün makasıd-ı ilmiyesinde, yirmi seneden beri ettiğim kâtiplikle ve Risale-i Nur’a ettiğim hizmetimle iftihar ettiğimi yüksek mahkemenize arz ediyorum.

Mevkuf

Hüsrev Altınbaşak

***