Kısa bir nevi tercümesi ve meali: Yani Muhammed’in (asm) risaletine şehadet eden

Birincisi

On bir hâlâtından çıkan bir hüccet-i risalettir.

Evet, okumak ve yazmak öğrenmediği ve ümmi olduğu halde; on dört asrın ukalâsını, feylesoflarını hayrette bırakan ve edyan-ı semaviyede birinciliği kazanan bir din ile birden, tecrübesiz ve def’aten meydana çıkması emsal kabul etmez bir halet olduğu gibi…

Sözlerinden, fiillerinden, hallerinden çıkan İslâmiyet her zamanda üç yüz elli milyon insanın ruhlarına, nefislerine, akıllarına terbiyekârane ders vermesi ve manevî terakkiyata sevk etmesi, emsalsiz bir halettir.

Hem öyle bir şeriatla meydana gelmiş ki âdilane kanunlarıyla nev-i beşerin beşten birisini on dört asırda maddî ve manevî terakki içinde idare etmesi misilsiz bir halet olduğu gibi…

O zat (asm) öyle bir iman ve itikadla meydana çıktı ki bütün ehl-i hakikat her zaman onun mertebe-i imanından feyz almalarıyla beraber en yüksek ve en kuvvetli bir derecededir diye müttefikan tasdikleri ve o zamanda hadsiz muarızlarının ona muhalefeti zerre kadar bir telaş, bir vesvese, bir şüphe vermemesi gösteriyor ki kuvvet-i imaniyede dahi onun emsali yok ve o küllî, yüksek imanı misilsizdir.

Hem öyle bir ubudiyet ve ibadet gösterdi ki iptida ve intihayı birleştirip hiç kimseyi taklit etmeyerek, ibadetin en ince esrarını görüp müraat ederek en dağdağalı zamanlarda dahi tam tamına ubudiyeti yapması emsalsiz bir halet olması gibi…

Hâlık’ına karşı öyle daavat ve münâcat ve ricalar yapmış ki bu zamana kadar telahuk-u efkârla beraber o mertebeye yetişilmemiş. Mesela, Cevşenü’l-Kebir münâcatında bin bir esma-i İlahiyeyi şefaatçi ederek Hâlık’ını öyle bir tarzda tavsif ve tarif eder ki emsali yok.

Ve marifetullahta kimse ona yetişememesi, misilsiz bir halettir.

Hem öyle bir metanetle insanları dine davet ve öyle bir cüretle risaletini tebliğ etmiş ki kavmi ve amcası ve dünyanın büyük devletleri ve eski dinlerin etbaları ona muarız ve düşman oldukları halde, zerre kadar korkmayarak, çekinmeyerek umumuna meydan okuması ve başa da çıkarması, emsalsiz bir halettir.

İşte onun sıdkına ve nübüvvetine bu hârika, emsalsiz sekiz haletin mecmuu gayet kuvvetli bir şehadettir.