Beşincisi: Risale-i Nur’la mübareze edilmez, o mağlup olmaz. Yirmi seneden beri en muannid feylesofları susturuyor. İman hakikatlerini güneş gibi gösteriyor. Bu memlekette hükmeden, onun kuvvetinden istifade etmek gerektir.

Altıncısı: Benim ehemmiyetsiz şahsımın kusurlarıyla beni çürütmek ve ihanetlerle nazar-ı âmmeden düşürmek; Risale-i Nur’a zarar vermez, belki bir cihette kuvvet verir. Çünkü benim bir fâni dilime bedel Risale-i Nur’un yüz bin nüshalarının bâki dilleri susmaz, konuşur. Ve hâlis talebeleri, binler kuvvetli lisanlarla o kudsî ve küllî vazife-i Nuriyeyi şimdiye kadar olduğu gibi kıyamete kadar devam ettirecekler.

Yedincisi: Sâbık mahkemelerde dava ettiğim ve hüccetlerini gösterdiğimiz gibi; bizim gizli düşmanlarımız ve hükûmeti iğfal ve bir kısım erkânını evhamlandıran ve adliyeleri aleyhimize sevk eden resmî ve gayr-ı resmî muarızlarımız, ya gayet fena bir surette aldanmış veya aldatılmış veya anarşilik hesabına gayet gaddar bir ihtilalcidir veya İslâmiyet ve hakikat-i Kur’an’a karşı mürtedane mücadele eden bir dessas zındıktır ki bize hücum etmek için istibdad-ı mutlaka cumhuriyet namını vermekle, irtidad-ı mutlakı rejim altına almakla, sefahet-i mutlakaya medeniyet namını takmakla, cebr-i keyfî-i küfrîye kanun namını vermekle hem bizi perişan hem hükûmeti iğfal hem adliyeyi bizimle manasız meşgul eylediler. Onları Kahhar-ı Zülcelal’in kahrına havale edip kendimizi onların şerrinden muhafaza için حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكٖيلُ kalesine iltica ederiz.

Sekizincisi: Geçen sene Ruslar, çoklukla hacıları hacca gönderip onlarla propaganda yapıp Ruslar başka milletlerden ziyade Kur’an’a hürmetkâr diye âlem-i İslâm’ı din noktasında, bu vatandaki dindar millet aleyhine çevirmeye çalıştığı aynı zamanda; Risale-i Nur’un büyük mecmuaları hem Mekke-i Mükerreme’de hem Medine-i Münevvere’de hem Şam-ı Şerif’te hem Mısır’da hem Halep’te âlimlerin takdirleri altında kısmen intişarıyla, o komünist propagandasını kırdığı gibi âlem-i İslâm’a gösterdi ki: Türk milleti ve kardeşleri eskisi gibi dinine ve Kur’an’ına sahiptir ve sair ehl-i İslâm’ın dindar büyük bir kardeşi ve Kur’an hizmetinde kahraman kumandanıdır diye o ehemmiyetli, kudsî merkezlerde o Nur mecmuaları bu hakikati gösterdiler. Acaba Nur’un bu kıymettar hizmet-i milliyesi bu tarz işkencelerle mukabele görse zemini hiddete getirmez mi?