Said Nursî’nin Denizli Hapsinden Tahliyesi ve Emirdağı’na Nefyi

Denizli Ağır Ceza Mahkemesinin Haziran 1944 tarihli beraet kararı ile hapisten tahliye olunan Nur talebeleri memleketlerine gitmişler, Üstad ise Ankara’dan bir emir alıncaya kadar Denizli’de Şehir Otelinde kalmıştır. Risale-i Nur talebelerinin hapsi ve muhakemeleri münasebetiyle, Denizli halkı Risale-i Nur’la alâkadar olmuştur. Adliyede iki üç zat, mahkeme safahatı esnasında Nurlara yakından alâkadarlık göstermişler ve Denizli’de neşrine çalışmışlardır. Bilâhare Nur dairesinde “Hâkim-i âdil” unvanıyla anılan mahkeme reisi ve azaları ve hizmetleri dokunan hamiyet-perverler, âdilane karar ve gayretleri ile bütün ehl-i imanın süruruna vesile olmak gibi manevî ve ebedî parlak bir makam kazanmışlardır.

***

Said Nursî Denizli’de iki ay kaldıktan sonra, Afyon vilayetinin Emirdağ kazasında ikamete memur edilir. Emirdağı’na 1944 senesi Ağustos ayında nefyedilir. İlk önce on beş gün kadar bir otelde kalır, sonra kira ile bir eve yerleşir; ev kirasını da kendisi verir.

Emirdağı’ndaki hayatı şöyle hülâsa olunabilir:

Daimî tarassud altındadır. Mahkemeden beraet kazanması ve eserlerinin iade edilmesine rağmen, serbest bırakılmış değildir. Eskisinden daha ziyade kontrol ve mütemadiyen pencere ve kapısından nezarete maruzdur. Mektublarında da beyan ettiği gibi; Denizli hapsinin bir aylık sıkıntısını, bazen bir günde Emirdağı’nda çekiyordu. Üstada yapılan bed muameleler ve takınılan tavır, Emirdağ ahalisince yakından bilinmektedir. Denizli Mahkemesinin beraeti üzerine, mahkeme eliyle Nurların intişarına ve Said Nursî’nin hizmet-i imaniyesine set çekemeyen gizli dinsizlik komiteleri, bu defa başka yollardan, idarî makamları evhamlandırıp aleyhe geçirerek hattâ imhasına kadar çalışıyorlardı. Bu plan kat’î idi.