gelenleri, birbirine uymayan ibarelerle, o dehşetli ve muhtelif hallerde yazıyordum. O zamanlarda, o gibi yerlerde, müracaat edilecek tefsirlerin, kitapların bulunması mümkün olmadığından; yazdıklarım yalnız sünuhat-ı kalbiyemden ibaret kaldı. Şu sünuhatım eğer tefsirlere muvafık ise nurun alâ nur, şayet muhalif cihetleri varsa benim kusurlarıma atfedilebilir.

Evet, tashihe muhtaç yerleri vardır fakat hatt-ı harpte büyük bir ihlas ile şehitler arasında yazılıp giydirilen o yırtık ibarelerin tebdiline (şehitlerin kan ve elbiselerinin tebdili gibi) cevaz veremedim ve kalbim razı olmadı. Şimdi de razı değildir. Çünkü hakikat-i ihlas ile baktım, tashih yerini bulamadım. Demek, sünuhat-ı Kur’aniye olduğundan i’caz-ı Kur’aniye onu yanlışlardan himaye etmiş.

Maahâzâ kaleme aldığım şu İşaratü’l-İ’caz adlı eserimi, hakiki bir tefsir niyetiyle yapmadım ancak ulema-yı İslâm’daki ehl-i tahkikin takdirlerine mazhar olduğu takdirde, uzak bir istikbalde yapılacak yüksek bir tefsire bir örnek ve bir me’haz olmak üzere o zamanların insanlarına bir yadigâr maksadıyla yaptım.

***

O muharebede; yirmi talebe kadar kıymettar ve “İşaratü’l-İ’caz” tefsirinin kâtibi olan Molla Habib, İran cephesinde kumandan Halil Paşa ile mühim bir muhabere vazifesini temin ettikten sonra Vastan’da şehit düşer.

O muharebeler esnasında, Ermeni fedaileri bazı yerlerde çoluk çocuğu kesiyorlardı. Buna karşı Ermenilerin çocukları da bazen öldürülüyordu. Bedîüzzaman’ın bulunduğu nahiyeye binlerle Ermeni çocuğu toplanmıştı. Molla Said askerlere: “Bunlara ilişmeyiniz!” diye emretti. Daha sonra bu Ermeni çoluk çocuğunu serbest bıraktı, onlar da Rusların içerisindeki ailelerinin yanına döndüler. Bu hareket Ermeniler için büyük bir ibret dersi olup Müslümanların ahlâkına hayran kalmışlardı. Bu hâdise üzerine, Ruslar bizi istila ettiklerinde, fedai komitelerin reisleri Müslüman çoluk çocuğunu kesmek âdetini bırakıp “Madem Molla Said bizim çoluk çocuklarımızı kesmedi, bize teslim etti; biz de bundan sonra Müslümanların çocuklarını kesmeyeceğiz.” diye ahdettiler. Molla Said, bu suretle o havalideki binlerle masumların felaketten kurtulmasını temin etmiş oldu.