Eğer böyle bir adam dünyaya karışsa idi ve karışmaya arzusu olsa idi ve hizmet-i kudsiyesi müsaade etse idi, Menemen Hâdisesi’nin ve Şeyh Said Vakıası’nın onar misli olacak bir tarzda karışırdı. Dünyaya işittirecek bir top sadâsı, bir sinek sadâsına inmeyecekti.

Evet, hükûmet-i cumhuriyenin nazar-ı dikkatine arz ediyorum ki beni bu belaya sevk eden gizli komitenin yaptığı tedabir ve ettiği propaganda ve entrikalar bu hali gösteriyor. Çünkü hiçbir hâdisede görülmemiş bir tarzda umumî bir propaganda, bir entrika ve bir dehşet aleyhimize döndüğüne delil şudur ki: Altı aydır yüz bin dostum varken hiçbiri bana bir mektub yazamadı, bir selâm gönderemedi. Hükûmeti iğfale çalışan entrikacıların ihbaratıyla, vilayat-ı şarkiyeden tâ vilayat-ı garbiyeye kadar her yerde istintaklar, taharriyatlar devam ettiğidir.

İşte entrikacıların çevirdikleri plan, benim gibi binler adamı en ağır cezaya çarpacak bir hâdiseye göre tertip edilmiş. Halbuki en âdi bir adamın en âdi bir hırsızlığı gibi bir hâdiseyi andıracak bir ceza vaziyetini netice verdi. Yüz on beş adamdan on beş masumlara beş altı ay ceza verildi. Acaba dünyada hiçbir zîakıl, elinde gayet keskin elmas kılınç bulunsa müthiş bir arslanın veya ejderhanın kuyruğuna hafifçe iliştirip kendine musallat eder mi? Eğer maksadı tahaffuz veya dövüşmek ise kılıncı başka yere havale eder.

İşte sizin nazarınızda ve vehminizde beni o adam gibi telakki etmişsiniz ki beni bu tarzda cezaya, mahkûmiyete çarptınız. Eğer bu derece hilaf-ı şuur ve muhalif-i akıl hareket ediyorsam, koca memlekete dehşet verip propaganda ile efkâr-ı âmmeyi aleyhime çevirmek değil belki âdi bir divane gibi tımarhaneye gönderilmem lâzım gelir. Eğer verdiğiniz ehemmiyete mukabil bir adam isem, elbette arslanı kendine saldırtmak ve ejderhayı kendine hücum ettirmek için o keskin kılıncı onların kuyruklarına uzatmaz, belki mümkün olduğu kadar kendini muhafaza edecek. Nasıl ki on sene ihtiyarî bir inzivayı ihtiyar edip tâkat-i beşerin fevkinde sıkıntılara tahammül ederek hükûmetin işine hiçbir cihetle karışmadım ve karışmak arzu etmedim. Çünkü hizmet-i kudsiyem beni men’ediyor.

Ey ehl-i hall ü akd! Acaba hiç mümkün müdür ki yirmi sene evvel gazetelerin yazdığı gibi bir makale ile otuz bin adamı kendi fikrine çeviren ve koca Hareket Ordusunun nazar-ı dikkatini kendine çeviren ve İngiliz Başpapazının altı yüz kelime ile istediği suallerine