Mademki merkez-i feyze en uzak bulunan âciz bir kardeşlerinin mübarek eserler hakkındaki duyguları, kendilerinin de lâyıklı, manalı çok değerli ihtisaslarını beyana vesile oluyor, inşâallah bu hareketleri hizmet-i Kur’an’dan ma’dud olur. Âlî huzurunuzda kardeşlerimle biraz konuşmak istiyorum.

Kardeşlerim, bu bîçarenin Nurlarla iştigali üç devreye ayrılmıştır:

Birincisi: Üstad Hazretleriyle ilk teşerrüf etmek saadetine nâil olduğumdan itibaren intişar etmiş olan eserleri, kendim için istinsah etmek.

İkincisi: Yine muhterem Üstadımın emirlerine imtisalen Sözlerin, muhtelif tabaka-i nâsa tesirleri ve kabil-i cerh, lâzımü’t-tashih, mûcib-i itiraz cihetleri olup olmadığı hakkında, kāsır aklımla anlayabildiğim kadar ve kısa görüşümle seçebildiğim kadarını arz eylemek ve bütün fırsatlardan istifade ile din kardeşlerime faydalı olmak, onlara da bu Nurları göstermek, dikkat-i nazarlarını celbetmek, kalbî ve bâtınî yaralarına merhem eylemek emeliyle, ihtiyarsız ve manevî bir tesir altında âsâr-ı Nur’u aşk ile okumak.

Üçüncüsü: Yine aziz ve müşfik Üstadımın emirlerine mutavaatla, bildiğiniz vechile her birisi bir türlü letafet ve belâgat ve celadette ve çok kolaylıkla akıllara hayret verecek tarzda intişar etmekte olan nurlu âsâr hakkındaki ihtisaslarımı arz eylemek ve bizzat veya kardeşlerim namına, bazı Kur’anî müşkülat ve tereddüdatı makam-ı feyze takdim ederek, bu tarîkle hem müşkülün halline hem de sâil ile birlikte diğer kardeşlerin de istifadelerine âcizane hizmet eylemek.

Denizden katre mesabesindeki bu Kur’anî hizmetten dolayı, bu bîçareye bir kıymet atfetmeyiniz. Çünkü maalesef hiç liyakatim olmadığını ben çok iyi biliyorum. لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِ âyet-i celilesi ümit vermemiş olsa isyanımın nihayetsizliği karşısında çıldırmak işten bile değil.

Öyle ise aziz kardeşlerim, bu zavallı kardeşinize hayır dua buyurmanızı bilhassa rica ediyorum. Kur’an hesabına bakılırsa o zaman belki bazı güzellikler görünebilir. Bu da sevgili Üstadımızın buyurdukları gibi Kur’an’ın güzellikleri ve menba-ı kevserden gelen Nurların latîfliği, bu hususu temin etmişlerdir.