Gavs-ı A’zam Şah-ı Geylanî kuddise sırruhu’l-âlî Hazretlerinin eserlerindeki gaybî ve manevî ihbar, bu bîçareyi öyle bir hale getirdi ki tariften âcizim. Ruhaniyetlerindeki celalet ve azamet karşısında avuç içinde sıkılan bir top hamur ne hale girerse bu bîçare de öyle oldum. Bir şey düşünemez, sersem, âdeta meyyit-i müteharrik bir hale geldim. Günlerden beri zihnim ve bütün havassım, hemen tamamen bu hârika eserle meşgul.
Bu halette iken, istidadımın fevkinde şöyle birkaç beyit kalbime ve kalemime geldi. Kaidesine uygun olarak düzeltemedim. Müşfik Üstadımın aflarına istinaden yazıyorum. Tashihi, Üstadıma ve hablullaha yapışan kardeşlerime bırakıyorum.
Hulusi, bak gaybî ihbarnameye
Gör Üstadım neler izhar eylemiş
Kitab-ı Sinan’dan edip tefe’ül
Hakka ki keramet ibraz eylemiş
“Ümmi Alîm”le (Hâşiye) “Sinan-ı Ümmi”de
Hesab-ı ebcedle var mutabakat
Görünür bakılınca bu tarîkle
Esma-i Üstadla tam münasebet
Hakkıyla hâdimü’l-Kur’an’dır Üstad
İspata kâfidir bu muvafakat
Hayret-bahş esrara vâkıftır bu zat
İhvana deriz haber-i beşaret
Sekiz yüz sene evvelinden görmüş
Hâdimü’l-Furkan Bedîüzzaman’ı
Habib-i Hudâ hem de Gavs-ı A’zam
Sultan-ı evliya Şah-ı Geylanî
Büyük bir hüsn-ü zan ile Üstadın
Seni Kur’an hâdimi eder add
Kapan secde-i şükre, de Hulusi:
İlahî ente Rabbî ve ene’l-abd
___
Hâşiye: “Ümmi ey alîm” tarzında okunduğuna göre.