hasene fidanları gars ederek, birer şecere-i âliye ve nâfizenin vücuda gelmesine sebebiyet vermiştir.

Hattâ o kadar diyebilirim ki bugünkü beşeriyetin duygularından bambaşka bir hayata sevk etmiş ve her an “Hâlık’ımız bizden ne suretle razı olacak ve bugün ne gibi bir sa’y ile sahife-i hayatımı kapatacağım? Acaba ümmeti bulunduğumuz o sevgili Peygamber-i Zîşan aleyhissalâtü vesselâm Efendimizin, dalalet yolunu tutan veyahut dalalete gidenlerin arkalarından giden ümmetlerini, ne suretle tarîk-ı hidayete getirmek için sa’y etsek hoşnudiyet-i Peygamberîyi (asm) celbedebiliriz?” duyguları ve mefkûreleriyle yaşatmaktadır.

Kıymettar üstadlarına her hatvede ittibaı seven o talebelerinizin ruhlarında, üstadlarının en güzel fıkrası olan “Kur’an-ı Azîmüşşan’a feda olan bu baş, başka yere eğilmeyecek.” sözü hayatımızda en güzel ve en büyük bir miftah ve bir düstur olmuştur. İşte bu hayatta, bu zevkle yaşadığımız için bu vâdideki korku denilen mevhum kuvvet, talebelerinizin hak uğrunda gösterdikleri cesaretten korkmaktadır.

Rıza-i İlahî uğrunda her gelecek hale memnuniyetle göğüs germeyi, üstadlarının halinden her gün ve her an ders alan talebelerinize ve kardeşlerime, hayırlı muvaffakıyetler ve saadetler temenni ederken sevgili Üstadım, size de lâyık olduğunuzdan daha güzel bir şekilde ve daha elyak bir tarzda eltaf-ı Sübhaniyeye nâiliyetiniz için dua eder ve dâmenlerinizi kemal-i hürmet ve tazimle öperim, Efendim Hazretleri!

Hüsrev

***

(Nasuhizade Şeyh Mehmed Efendi’nin fıkrasıdır.)

Bülbül-ü Bağistan-ı Kur’an, Üstad-ı Ekremim, Efendim Hazretleri!

Mürşid-i ekmel, şeyhim Hacı Rahmi Sultan Hazretleri, seferberliğin ikinci senesinde irtihal-i dâr-ı beka buyurdular. Burdur’u teşrifinizden bir ay evvel, merhum Rahmi Sultan ile beraber bir cami-i şerifte birkaç cemaatle bulunmakta iken, sükût-u hal-i murakabeye varıldı. Bazı veliler ruhanî teşrif buyurdular. Nihayette, siz Üstadım teşrif buyurdunuz. Bir cezbe-i Rahman zuhuruyla uyandım, kendime geldim. Bir ay sonra Burdur’u teşrif ile bazı yevm sohbet-i irfaniyenizde bulunup ruhlarımıza gıda bahşolundu.