infilak husul bulmuş, Sözler namında hadsiz tiryaklar ve mücevherat zahir oldu. Pek çok kulûb def’-i maraz ve kesb-i âfiyet etti.

Furkan-ı Mübin’in feyziyle Sözler’inin her birini herkese görmek müyesser olmayan gayet dakik ve amîk beyanat-ı hârikalarını röntgen makinesi ile temsil ediyorum. Nasıl o röntgen şuâı şu uzuvların içindeki en hafî ve ince hali görüyor, gösteriyor. Öyle de nurların hazinedarları olan Sözler dahi hakaik-i eşyada en ufacık zerreleri bile görmek ve göstermek hâssasını haizdir.

Sabri

***

(Şu iki fıkra Hüsrev’indir.)

Şimdiye kadar emsaline tesadüf etmediğim bu güzel ve yüksek Sözler’i birdenbire kavramak herkese müyesser olamayacağı için affımı rica ediyorum. Duanız berekâtıyla bir gün gelip ona da Cenab-ı Hakk’ın muvaffak buyuracağı ümidini taşıyorum. Ve beni zat-ı âlînize tevdi eden ve Sözler’i yazmaklığıma ruhsat veren Cenab-ı Hakk’a milyarlarca hamdediyor ve şükrediyorum.

Hüsrev

***

(Keza Hüsrev’in.)

Risalelerin yüksekliğine ve güzelliğine ve latîfliğine âciz lisanımla, kısa aklım ile ve zayıf idrakimle hayrette kaldığım şöyle dursun, bilâ-kayd her okuyanı bizzarure tahsine sevk ediyor. Cenab-ı Hakk’a ne kadar hamdeylesem, şükreylesem bu lütufların hakkını ödeyemem.

Hüsrev

***

(Şu fıkra Hâfız Zühdü’nündür.)

Nur bahçesinin nurlu meyvelerinden iki tanesini daha koparmaya muvaffak oldum. Bu meyvelerin muhtevi bulunduğu lezzeti, kāsır lisanımla şimdi ifade edebilmekten çok âciz bulunuyorum. Nebiyy-i Âhirü’z-zaman Aleyhi Ekmelü’s-salâtü Vesselâm’ın huzur-u saadetine ve pâk, latîf sohbet-i Nebeviyeleriyle müşerref olmak zevkini