(Yine şu fıkra Sabri’nindir.)

Nurları âlemi tenvir eden, kıtası küçük ve kıymeti pek büyük ve ulvi ve azîmü’l-meal ve bizzat hatt-ı ekremîleriyle muharrer elmas risalelerini istinsah ve Yirmi İkinci Nur deryasına dalıyorum.

Sabri

***

(Şu fıkra mühim bir talebe olan Seyyid Şefik’indir.)

Şifahane-i kalbinizden tulû eden Otuz Üçüncü Söz’ünüzle otuz üç cihetten marîz olan kalb-i mecruhumuzu tedavi buyurmanızı bilhassa istirham eylerim.

Seyyid Şefik

***

(İnşâallah Kur’an’a büyük hizmet edecek olan Küçük Hâfız Zühdü’nün mektubudur.)

Bugün istinsahına muvaffak olduğum İ’caz-ı Kur’an’ın bu bîçare talebenize bahşetmiş bulunduğu nihayetsiz füyuzat, mevte mahkûm ruhuma öyle bir tabib-i hâzık ameliyatı yapmış ki müptela olduğum emraz-ı kalbiyeyi tedavi ve yeniden hayat bahşetmiş olduğundan, arz-ı minnettarî eyler ve bu bînazir mücevherat mahzeninin diğer renkli kapılarının da açılmasını âcizane istirham eylerim.

Otuz Üçüncü Mektub’un otuz üç penceresinden ayrı ayrı lemean eden nurani ziyalar kalb-i âcizaneme feyyaz nurlarıyla gül-âblar serpti. Daha birçok Nur Risalelerinin füyuzatından hisseyâb olmasını bârgâh-ı ehadiyetten tazarru ederim efendim.

Hâfız Zühdü

***

(Yine şu fıkra Sabri’nindir.)

“Maruzat-ı hususiye”: Şu on dördüncü asr-ı Muhammedîde (asm) marziyat-ı Rabbaniye ve tebligat-ı Ahmediyeyi bihakkın îfa ve icra ve i’lam ve infaz eden elhak “matla-ı şems-i füyuzat” tabiriyle tavsif ve tazime mâsadak bulunan Nur risale-i ferîdelerinden ruh-u âcizîye