emraz-ı asabiyemin hadsiz istilası, o mühim risaleyi pek âni olarak akîm bıraktırdı. Tekrar yine başladım, bir parça yazdım; baktım ki yine satır geçmişim, evvelki yazdığım yere mürekkep dökülmüş. Kendimde o sıkıntı hâlâ duruyor. Tekrar olarak abdest üstüne abdest aldım, bütün seyyiatımı itiraf ederek ortaya döktüm. İstiğfar ettim. Mübarek dua olan salavat-ı şerifeye başladım. Sonra kalbime geldi ki Üstadımdan himmet isteyeyim. Üstadımın üstadına dediği gibi ben de derim ve dedim…

O hal, o vaziyet el-ân devam ediyordu. Hattâ intihar derecesine kadar gelmişti. Dedim: “Aman ya Rabbi! Bundaki hikmet nedir?” ve o risaleyi ertesi güne ta’lik ettim.

O akşam yani cumartesi gecesi, âlem-i menamda: Üstadım Atabey’in Zergendere Mescidi’nde imiş. Sabah namazına gidiyormuşum, tesadüfî bir karakol kumandanı bana dedi ki: “Nereye gidiyorsun?” Camiye, dedim. Beni takiben camiye o da girdi. Gördüm ki Üstadım bir karyola üzerindedir. Evvelki cemaatimizden hariç, içeride beş altı daha jandarma bulunuyor. Cemaat

لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَرٖيكَ لَهُ ... الخ

devam ediyorlar. O beraber girdiğimiz kumandan ise cemaatimize karşı “Aman siz ne yapıyorsunuz?” diyerek kendisinin leîmliğini ispat edip mağruriyetinden içeriye tükürdü. O anda Üstadım o dinsizin yüzüne tükürüp “Git yanımızdan pis!” dedi, tard etti. Hemen o zaman elimi sağ taraftaki deliğe uzattığımda bir kasatura geldi. Hiç meslek ve meşrebimize uymayan, her cihetle muhalif hareket eden Hasan isminde bir adam o kasaturayı alıp ve ucuyla o dinsizi göstererek “Aman efendim, aman hocam siz yalnız emir buyurunuz, bu dinsizin imhasına sebep ben olacağım.” dedi ve aynı zamanda bir sağ omuzuna, bir de sol omuzuna vurdu ve gitti. Bütün bu dinsizler bunu görünce tevehhüme düşüp “Başımıza bela bulduk, bizden hocanın yanına kimse gitmez. Ancak Edhem Çavuş (Hâşiye) var, onu gönderelim, bizim için yalvarsın, yakarsın; aman biz hepsinden vazgeçtik.” dediler.

O sabah bu garib rüyayı Zühdü Efendi ve Hâfız Ahmed ağabeylerime söyledim. Hattâ o gün Hâfız Ahmed, Üstadımı ziyaret için

___

Hâşiye: Cây-ı hayrettir ki o gecede Keçiborlu’da bulunan Edhem Çavuş herkesten evvel o hâdiseden müteessir olarak imdada gelmişti.