وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنٖينَ

âyetinin bir muhavere şeklinde tedrisini…

Altıncı Nota:

اِنَّمَا الْمُشْرِكُونَ نَجَسٌ ۞ كَمْ مِنْ فِئَةٍ قَلٖيلَةٍ غَلَبَتْ فِئَةً كَثٖيرَةً

gibi âyetlerle hem iman tacını giyen hizbullahın galebesini ve hem zahir insan suretinde halk olunan müşrikînin ve onların bir nev’i olan, her şeyi inkâr edenlerin Kur’an nazarındaki kıymetlerini…

Yedinci Nota:

وَلَا تَنْسَ نَصٖيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا ۞ اِنَّ اللّٰهَ يَاْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ ۞ وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰى

gibi âyâtın manasını hatırlattığını…

Sekizinci Nota: Sonunda zikrolunan dört âyet-i celilenin bir nevi tefsiri…

Dokuzuncu Nota: Bugünün Dokuzuncu Söz’ünün bir çekirdeği olduğunu…

Onuncu Nota: Marifetullaha yol açacak, bid’aların kesreti zamanında Risale-i Nur unvanını alacak ve en evvel “Ey ehl-i iman! Öldükten sonra dirilmek var, ceza ve hesap günü var, uyanın!” hitabı ile mevki-i intişara konulacak olan Onuncu Söz’e mahfî işaret ettiğini…

On Birinci Nota: On Bir, On İki, On Üç, On Dördüncü Sözler gibi Kur’an’dan fazlaca bahseden Nur risalelerine, bilhassa bunlar arasında parlak bir mevkii işgal eden Yirmi Beşinci Söz’ün geleceğine îma eylediğini…

On İkinci Nota: Bütün Müslümanlara, muhtelif tarîkatlarda sülûk ile kazanılacak neticeye, acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür tarîkında besmele olacak bir ders verdiğini…

On Üçüncü Nota: Yirmi Altıncı Söz’ü اِنْ اَجْرِىَ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ âyetlerini, مَنْ عَرَفَ نَفْسَهُ فَقَدْ عَرَفَ رَبَّهُ hadîsini, Birinci Söz’ü, mecazî muhabbetteki makul dereceyi göstererek taklitten tahkike geçmek lüzumunu…