Risale-i Nur kâfire hazan, münkire tufan, dalalete düşmandır.

Risale-i Nur bir kenz-i mahfî ve bir sandukça-i cevher ve menba-i envardır.

Risale-i Nur hakaik-i Kur’an ve mi’rac-ı imandır.

Risale-i Nur Kur’an ve Hadîs’ten sonra sertâc-ı evliya, sultanü’l-eser ve zübdetü’l-meâni ve atâyâ-yı İlahî ve hedâyâ-yı Sübhanî ve feyyaz-ı Rahmanî’dir.

Risale-i Nur bir bahr-i hakaik ve bir sırr-ı dekaik ve kenzü’l-maarif ve bahrü’l-mekârimdir.

Risale-i Nur hastalara şifahane-i hikmet ve mâ-i zemzem, sağlara maişet-i hakikat ve rîh-ı reyhan ve misk-i amberdir.

Risale-i Nur mev’id-i Ahmedî (asm) ve müjde-i Haydarî (ra) ve beşaret ve teavün-ü Gavsî (ks) ve tavsiye-i Gazalî (ks) ve ihbar-ı Farukî (ks)dir.

Risale-i Nur Şems-i Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın elvan-ı seb’ası, Risale-i Nur’un menşur-u hakikatinde tam tecelli ettiğinden hem bir kitab-ı şeriat hem bir kitab-ı dua hem bir kitab-ı hikmet hem bir kitab-ı ubudiyet hem bir kitab-ı emir ve davet hem bir kitab-ı zikir hem bir kitab-ı fikir hem bir kitab-ı hakikat hem bir kitab-ı tasavvuf hem bir kitab-ı mantık hem bir kitab-ı ilm-i kelâm hem bir kitab-ı ilm-i ilahiyat hem bir kitab-ı teşvik-i sanat hem bir kitab-ı belâgat hem bir kitab-ı ispat-ı vahdaniyet; muarızlarına bir kitab-ı ilzam ve iskâttır.

Risale-i Nur Kur’an semalarından bir sema-yı maneviyenin güneşleri, ayları ve yıldızlarıdır. Nasıl ki zahiren, perde-i esbab olan güneşten, kamerden ve kevkeb-i münirden bütün kâinat tenevvür ve tezeyyün ve bütün eşya neşv ü nema ve hayat buluyor. İşte Risale-i Nur da Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’dan alıp saçtığı şuâlarla bütün âleme hayat ve âdeme kâmil insan ve kulûbe neşe-i iman ve ukûle yakîn bir itminan ve efkâra inkişaf-ı iman ve nüfusa teslim-i rıza ve candır. O sema-yı maneviyeyi bazen ve zahiren bihasebi’l-hikmet âfakî bir bulut kütlesi kaplar. O celalli sehabdan öyle bir baran-ı feyz-i rahmet takattur eder ki sümbüllenmeye müstaid tohumlar, çekirdekler, habbeler o sıkıcı ve dar âlemde gerçi muzdarip olurlar, o sıkılmaktan üzerlerindeki kışırları çatlar ve yırtarlar; o anda bulutlar da ufuklara çekilip nöbetçi vaziyetinde beklemesi bir imtihan-ı Rabbanî ve bir inkişaf-ı feyezanî ve bir rahmet-i nuranidir ki evvelceki bir habbe,