Bu defa da Risale-i Nur’a hücum edildiğinin aynı zamanda bu yangın belasının gelmesi, Risale-i Nur belanın def’ine vesile olduğunu ispat ediyor.

***

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Nasıl ki Eğirdir’de Asâ-yı Musa’yı müsadere eden ve mahkemeye veren adam, kendisi iki sene hapis cezasıyla tokat yedi ve Hüsrev’e hiddetle bir ay ceza veren hâkimin istifaya mecbur olmasıyla ve refikasının oradan müfarakatıyla bir nevi tokat yemesi gibi aynen burada dahi size leffen gönderdiğimiz pusulada yazılan tokatlar kat’î gösteriyorlar ki biz, bir himayet ve inayet altındayız. Bize ilişenler âhirette şiddetli tokatlar yiyecekleri gibi dünyada dahi bir kısmı çabuk çarpılır.

Hem bu defa, bize hücumların aynı zamanında kış çok hiddet etti, şiddetli soğuk ve fırtına ile havanın kızdığını gösterdiği gibi; hücumları durmasıyla ve Nurcuların ferahlanmasıyla bu zemherir günleri nevruz günleri gibi gülmeye başladı. O tebessüm, devamla manevî bir müjde ve teselli veriyor kanaatindeyiz.

Bu defa pusulada yazıldığı gibi hiçbir şeytanın da kimseyi kandıramadığı acib ve maskaraca bir iftira etmekle teveccüh-ü âmmeyi hakkımızda kırmaya çalışan resmî polisler, aynı zamanda tokatlarını yemesiyle gösteriyor ki bize hücum edenler, iftiradan başka hiç çare bulamıyorlar, başka çareleri kalmamış. Hem biz de çok dikkat ve ihtiyat etmeye, böyle şâyialara ehemmiyet vermemeye mecbur oluyoruz.

***