masumları Risale-i Nur’a çalışmaları; değil yalnız beni belki umum Nur şakirdlerini tahsine ve şükre sevk eder.

Râbian: Salahaddin –Abdurrahman– Feyzi’nin validesinin vefatı münasebetiyle yazdığı mektubun âhirindeki Feyzi’ye taziyesi ve hâşiyede benim ölümümü kabul etmemesi ve Gavs-ı A’zam’ın bir kısım himayeti Asâ-yı Musa Risalesi’ne geçmesi diye beni sürurla ağlattırdı ve Safranbolu kahramanları Mehmed Feyzi ve Emin’in şehnamelerine iştirakleri ve merkez-i hükûmette umumî bir Arabî hattı ve hurufu kursu açılması ve Asâ-yı Musa Risalesi’nin fütuhatına ve kerametine alâmet olmasını müjdelemeleri, pek büyük bir inşirah vermesiyle bu kışın bütün çektiğim sıkıntıları hiçe indirdi.

Denizli fedakâr çalışkanlarından Tavaslı Molla Mehmed’in sureten kısa fakat manen uzun mektubunda, o dahi ölümüme razı olmuyor ve haddimden çok ziyade kıymet veriyor gördüm.

Hem ona hem hapiste görüştüğüm kardeşlerimize hem Hasan Feyzi ve Hâfız Mustafa ve arkadaşlarına binler selâm…

Umum kardeşlere selâm eden, dualarınızın tiryak gibi tesirini gören kardeşiniz

Said Nursî

***

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Evvela: Medrese-i Nuriyenin eski masumlarından Ahmed’in bu güzel ve hâlis fıkrasını umum Sava masumlarının ve kahramanlarının namına Lâhika’ya yazdık. Mâşâallah, Hacı Hâfız Mehmed’in tam ona benzer bir kıymetli hafidi olduğunu gösterdi.

Sâniyen: Safranbolu’da Nur’un ehemmiyetli şakirdlerinden Hıfzı’nın iki masum mahdumları biri on, biri de sekiz yaşlarında Asâ-yı Musa mecmuasını yazdıkları ve bitmek üzere diye o masumlar bana bir mektub yazmaları, beni fevkalâde sevindirdi.

Sâlisen: Bu kışta bana verilen elîm sıkıntıların bir sebebi: Selaniklilerin istibdad-ı mutlakları, serbest fırkalarla kırılmasına yardımım olmasın diye beni herkesten tecrit ettiler. Risale-i Nur; binlerle benim bedelime konuşuyor, küfr-ü irtidadı kırıyor, anarşiliği bozuyor.

***