malûmatım olmamış ve Risale-i Nur kitaplarıyla alâkası olmayan mektubları, yeniden nazar-ı dikkate almak hem ehl-i adaleti hem ehl-i vukufu lüzumsuz meşgul edeceğinden böyle işgal etmemesi ve işimizin tehire uğramaması için mezkûr hususi mektublarım o mübarek kitaplara takılmaması adaletinizden temenni ediyoruz.

Bu mübarek adliye iki defa o kitapların beraetle iadesine karar verdiği halde, bazı esbaba binaen mahpus kalmış aynı kitapları bazen tamamını, bazen ele geçirilen kısmını beş mahkemenin iade ettiklerini ve beş emniyet dairesi de sahiplerine teslim ettiklerini size haber veriyoruz. İnşâallah adaletiniz ve hüsn-ü niyetiniz bu defa da iadesine vesile olacak.

Hasta

Said Nursî

***

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

Sayın Adnan Menderes,

Otuz beş seneden beri siyaseti terk eden Üstadımız Bedîüzzaman Hazretleri, şimdi Kur’an ve İslâmiyet ve vatan hesabına bütün kuvvetiyle ve talebeleriyle, dersleriyle Demokrat Partinin iktidarda kalmasını muhafazaya çalıştığına, biz Demokrat Parti mensupları ve Nur talebeleri kat’î kanaatimiz gelmiştir.

Üstadımızdan, ne için Demokrat Partiyi muhafazaya çalıştığını sorduk, cevaben:

Eğer Demokrat Parti düşse ya Halk Partisi veya Millet Partisi iktidara gelecek. Halbuki Halk Partisi, İttihatçıların bozuk kısmının cinayetleri ve hem cumhuriyetin birinci reisinin Sevr Muahedesi’yle ve çok siyasî desiselerin icbarıyla, on beş senede yaptığı icraatının kısm-ı a’zamı tamamıyla eski partiye yüklendiği için bu asil Türk milleti ihtiyarıyla o partiyi kat’iyen iktidara getirmeyecek. Çünkü Halk Partisi iktidara gelecek olursa komünist kuvveti aynı partinin altında bu vatana hâkim olacaktır. Halbuki bir Müslüman kat’iyen komünist olamaz, anarşist olur. Bir Müslüman hiçbir zaman ecnebilerle mukayese edilemez. İşte bunun için hayat-ı içtimaiye ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için Demokrat Partiyi, Kur’an ve vatan ve İslâmiyet namına muhafazaya çalışıyorum, dedi.