بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Evvelen: Çok emarelerle ve bazı hâdiselerle kat’iyen tahakkuk etmiş ki Nur’un has talebelerinden bazılarının bir zayıf damarını bulup hizmet-i Nuriyeden vazgeçirmek veya zayıflaştırmak için Nur’un ve Nur talebelerinin düşmanlarının çok planları var. Medar-ı ibret bir iki numuneyi beyan ediyoruz.

Birinci Numunesi: Nurlarla şiddetli alâkası bulunan birkaç has kardeşimizin nazarını, fikrini başka tarafa çevirmek veya zevkli ve ruhanî bir meşrep ile meşgul edip hizmet-i imaniyeye karşı zayıflaştırmak için bazı şahıslar ispirtizma denilen ölülerle muhabere namı altında cinnîlerle muhabere etmek gibi hattâ bazı büyük evliyalarla, hattâ peygamberlerle güya bir nevi konuşmak gibi eski zamanda kâhinlik denilen, şimdi de medyumluk namı verilen bu mesele ile bazı kardeşlerimizi meşgul ediyorlar.

Halbuki bu mesele, felsefeden ve ecnebiden geldiği için ehl-i imana çok zararları olabilir ve çok sû-i istimalata menşe olmakla beraber içinde bir doğru olsa on yalan karışıyor. Çünkü doğruyu ve yalanı tefrik edecek bir mihenk, bir mikyas olmadığından ervah-ı habîse ve şeytana yardım eden cinnîlerin bu vesile ile hem onun ile meşgul olanın kalbine ve hem de İslâmiyet’e zarar vermek ihtimali var. Çünkü maneviyat namına hakaik-i İslâmiyeye ve akide-i umumiyeye muhalif ihbarat oluyor. Ervah-ı habîse iken kendilerini, ervah-ı tayyibe zannettirip belki kendilerine bazı büyük veliler namını verip İslâmiyet’in esasatına muhalif sözlerle zarar vermeye çalışabilirler. Hakikati tağyir edip safdilleri tam aldatabilirler.

Mesela nasıl ki güneş, bir küçük cam parçasında ziyasıyla, hararetiyle, şekliyle görünüyor. Fakat o küçücük camın içindeki güneşin o küçücük timsali, kendi namına eğer konuşsa ve dese: Benim ziyam dünyayı istila ediyor, benim hararetim her şeyi ısıtıyor ve küre-i arzdan bir milyon defadan daha büyüğüm dese ne derece hilaf-ı hakikat olduğu anlaşılır.

Aynen bu misal gibi: Bir peygamber, güneş gibi hakiki makamında iken o ispirtizmanın veyahut medyumluğun cam parçası hükmündeki istidadına göre bir cilvesinin tezahürü, o hakikat namına