Ben ve benim yanımdaki kardeşlerimin kuvvetli bir ihtimal ile kanaatimiz geliyor ki masonlar ve zındıkların planı ile Bolşevizm tarzında gençleri terbiye etmek için bir vakit bazı mektepler açıldığı ve sonra değişen bu mekteplerle gençleri ifsada çalıştıklarına mukabil, İslâmiyet’in kahraman bayraktarı olan Türk milletinin masum küçük yavruları, nurani bir intibah ve bir hiss-i kable’l-vuku ile Nurlardan ders almaları, gençlerin başına gelen o belaya karşı bir mukabeledir ki inşâallah o yavruların hem kendileri hem gençler, mason ve zındıkların şerlerinden kurtulmasına bir işarettir ki bu acib vaziyeti gösteriyorlar.

Said Nursî

***

18.11.1951

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

Aziz, sıddık kardeşlerim ve manevî Medresetü’z-Zehranın Nur şakirdleri!

Ben Isparta’ya geldiğim vakit, Isparta’da İmam Hatip ve Vaiz Mektebinin açılacağını haber aldım. O mektebe kaydolacak talebelerin ekserisi Nurcu olmaları münasebetiyle o mektebin civarında gayr-ı resmî bir surette bir Nur medresesi açılıp o mektebi bir nevi medrese-i Nuriye yapmak fikriyle bir hatıra kalbime geldi.

Bir iki gün sonra güya bir ders vereceğim diye etrafta şâyi olmasıyla o dersimi dinlemek için rical ve nisa kafilelerinin etraftan gelmeleriyle anlaşıldı ki böyle nim-resmî ve umumî bir medrese-i Nuriye açılsa o derece kalabalık ve tehacüm olacak ki kabil olmayacak. Afyon’da mahkemeye gittiğimiz vakitki gibi pek çok lüzumsuz içtimalar olmak ihtimali bulunduğundan o hatıra terk edildi. Kalbe bu ikinci hakikat ihtar edildi. Hakikat de şudur:

Her bir adam eğer hanesinde dört beş çoluk çocuğu bulunsa kendi hanesini bir küçük medrese-i Nuriyeye çevirsin. Eğer yoksa yalnız ise çok alâkadar komşularından üç dört zat birleşsin ve bu heyet bulundukları haneyi küçük bir medrese-i Nuriye ittihaz etsin. Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş on dakika dahi