Bugün bu dört yarama mukabil, Cenab-ı Hak gayet zevkli bir manayı ihsan etti. Üç cihetle tedavi etti:

Birincisi: Risale-i Nur’da beyan edilen hadîs-i şerifteki

عَلَيْكُمْ بِدٖينِ الْعَجَائِزِ sırrıyla, ihtiyar kadınların Risale-i Nur cihetinde hârika istifadeleri ve zevk-i ruhanîleri merhume validemin merhametkârane hususi şefkatinden gelen lezzete mukabil küllî ve umumî bir surette binler valideleri rahmet-i İlahiye bana ihsan ettiği gibi üç merhume hemşirelerimin şefkatkârane, kardeşane sevinç ve sürurlarına bedel, yüz binler genç hanımları bana hemşire nevinde Risale-i Nur cihetiyle verip duaları ile ve Nurlarla alâkadarlıkları ile hemşirelerim yüzünden kaybettiğim üç fayda yerine binler faide-i manevî ve sürur-u ruhî ihsan etmiş. Bu ikinci kısmın hakikat olduğuna çok delil ve emareleri var, kardeşlerim biliyorlar.

Hem merhum kardeşimin vefatıyla fedakârane dünyadaki maddî manevî muavenetlerinden ve muhabbet ve şefkatlerinden mahrumiyetime bedel, rahmet-i İlahiye o hususi iki üç kardeş yerine yüz binler hakiki kardeş gibi hakiki şefkat, muavenet ve yardım eden, hattâ değil yalnız dünya hayatını belki hayat-ı uhreviye sermayesini de Risale-i Nur’un hizmetinde bana yardım etmek için fedai kardeşleri ihsan etmiş.

Dünyada evlatlarım olmadığından gayet zevkli olan çocuklara şefkat meziyetinden mahrumiyetime bedel, bir iki çocuk şefkatine bedel yüz binlerle masumları ki ileride Risale-i Nur’la beslenmeleri cihetiyle, bu hususi, cüz’î üç şefkatkârane vaziyeti yüz binlere çevirdi. Buna dair çok emareleri var. Hattâ bana hizmet edenler biliyorlar ki peder ve validesinden çok ziyade bir şefkat, bir hürmet, bir bağlılık masum çocukların bana karşı Bolvadin’de ve Emirdağı’ndaki ekser yollarda göstermeleri; bu cüz’î, şahsî, hususi zevki, lezzeti, şefkatkârane hürmeti binler küllî ve umumî bir surete çevirdiğine çok misalleri var.

Mübarek bir kısım zîruhlarda hiss-i kable’l-vuku olduğu gibi masum çocukların bir hiss-i kable’l-vuku ile Risale-i Nur’un onlara dünyevî, uhrevî bir babalıkla terbiye ve muhafaza etmesini ruhları hissetmiş ki Nur’un hizmetkârına babalarından ve validelerinden daha şiddetli bir hürmet gösteriyorlar. Hattâ benim hiç görmediğim, tanımadığım üç yaşındaki bir kız çocuğu yalın ayak dikenlere