Sâlisen: Otuz seneden beri siyaseti bırakıp havadislerini merak etmediğim halde, mu’cizatlı Kur’an’ımızı iki buçuk sene müsadere edip bize vermemekle beraber dünyada emsali vuku bulmamış bir tarzda Afyon Mahkemesi bizi tazip ve kitaplarımızın neşrine mani olmak cihetiyle ziyade beni incitti. Ben de beş on günde iki üç defa siyaset dünyasına baktım. Acib bir hal gördüm. Müdafaatımda dediğim gibi istibdad-ı mutlak ve rüşvet-i mutlaka ile hareket eden bir cereyan-ı zındıka masonluk, komünistlik hesabına bizi böyle işkencelerle ezmeye çalışmış. Şimdi o kuvveti kıracak başka bir cereyan bu vatanda tezahüre başladığını gördüm. Fazla bakmak mesleğimce iznim olmadığından daha bakmadım.

اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى

Hasta kardeşiniz Said Nursî

***

Celal Bayar

Reisicumhur

Zatınızı tebrik ederiz. Cenab-ı Hak sizi İslâmiyet ve vatan ve millet hizmetinde muvaffak eylesin.

Nur talebelerinden ve onların namına

Said Nursî

***

Reisicumhur Celal Bayar ve Heyet-i Vükelasına,

Ankara

Biz Nur talebeleri yirmi senedir emsalsiz bir tazip ve işkencelere hedef olmuşuz. Sabrettik tâ Cenab-ı Hak sizi imdadımıza gönderdi. O işkencelerin sebebini on beş senedir üç mahkeme hakiki ve kanunî olarak yüz otuz kitap ve bin mektubatta bulamadıklarına, Mahkeme-i Temyizle Denizli Mahkemesini şahit gösteriyoruz. Otuz seneden beri ben siyaseti terk etmiştim. Bu defa birkaç gün zarfında Ahrarların başına geçip milletin mukadderatına sahip çıkması sebebiyle Reisicumhuru ve Heyet-i Vekileyi tebrik ile beraber bir hakikati ifşa ediyorum, şöyle ki: