resmen vekillerim oradadırlar hem tabedenler de oradadırlar; istinabe sureti ile ifademin alınması için fennî ve tehlikeli hastalığı var şeklinde rapor verilmesini rica ederim.

Emirdağı’nda

Said Nursî

***

Aziz ve mübarek, müşfik Üstadım!

Bu arîzamı Nur’la alâkadar ve hac refiklerimden Karakoçanlı Hacı Sabri kardeşim ile takdim ediyorum.

Evvela: Mübarek ellerinizi kemal-i ihtiramla takbil eder, bu âciz ve pür-taksir kardeşiniz ve talebenizi müstecab ve mübarek duanızda dâhil buyurmanızı istirham eylerim.

Sâniyen: Hacı Sabri kardeşinizi ve diğer yeni alâkadarları da dualarınıza dâhil buyurmanızı rica ederim.

Sâlisen: Kardeşim Hüsrev gerek zat-ı âlîlerinin, gerekse diğer kardeşlerin mektublarını emirlerinize atfen göndermekte devam ettiği için lillahi’l-hamd vaziyetten haberdar bulunuyoruz.

Râbian: Gerek Hüsrev kardeşimin ve gerek Ceylan’ın gönderdikleri eserleri kardeşlere verdim ve parasını kendilerine gönderdim. Urfa’dan biraz daha istedim. Gelince inşâallah onları da talebelere vereceğim. Eserlerden bir takımını Hacı Sabri almıştır.

Hâmisen: Reisicumhurun nutkundan gelen müjdeli istihracın tahakkuk etmesini eltaf-ı İlahiyeden niyaz ederiz.

Sâdisen: Nur’un neşri ve fütuhatı için Rahîm ve Kerîm Rabb’imiz muvaffak buyurduğu nisbette istihdamımız lillahi’l-hamd devam ediyor. Akşamları Nurlu cemaatten mürekkeb fakirhanemize gelen cemaate tedrisat-ı Nuriyede devam olunuyor.

Malatya seyahatimde oradaki alâkadarların çalışma tarzlarını söyledim. Büyük Doğucuların bu fakiri kendi zümrelerine katmak hususundaki tekliflerine: “Büyük Doğuculuk siyasî bir teşekkül müdür?” diye sordum. “Evet” dedikleri için “Sizin yalnız imanî ve Kur’anî mesaildeki müşküllerinizi ve izahını arzu ettiğiniz noktaları Risale-i Nur’un yardımı ile halle çalışırım. Benim mesleğim, ihtiyar ve şuurum taalluk etmeden Risale-i Nur dairesinde istihdamdan ibarettir.