İman ve Kur’an meselelerinize hemfikrinizim. Fakat siyasetle iştigal edemem.” mealinde cevap verdim. Yalnız bu zümreden Nurlarla alâkadar olanlar var. Onların el ele vererek hem eserleri okumalarını ve anlayamadıkları yerleri sormalarını, Kur’anî hattı öğrenmeye gayret etmelerini rica ettim. Malatya, Urfa, Antep’tekileri eserleri edinmeye ve alâkalarını arttırmaya âcizane yazılarımla teşvik etmekteyim. Şimdilik mesai-i Nuriyem böyledir.

Cenab-ı Hakk’a nihayetsiz hamd ve şükür olsun ki hesapsız kusurlarımla beraber bu Kur’anî ve imanî hizmette istihdama lâyık görmüştür. Elbette mübarek ve müşfik Üstadımın duaları bereketiyle zümre-i Nuriyenin âciz bir ferdi olmakta devam ve öylece Liva-i Ahmedî aleyhissalâtü vesselâm tahtında toplananlardan olurum.

Tekrar tekrar mübarek ellerinizi kemal-i tazimle takbil eyler, alâkadar kardeşlerimin de selâm, dua ve ihtiramlarını arz ederim. Muhitinizdeki maddeten ve manen yakın bütün arkadaşlara arz-ı ihtiram eylerim. Erhamü’r-Râhimîn olan Rabb’imizden daimî niyazım; aziz, muhterem ve müşfik Üstadımdan ebediyen razı olsun ve bütün maksadını hasıl eylesin, âmin!

اَلْبَاقٖى اَلْحُبُّ فِى اللّٰهِ

Muhibb-i muhlisiniz

Hulusi

***

Çok sevgili, müşfik Üstadım Efendim Hazretleri!

Evvela: Hem mübarek leyali-i aşerenizi hem kudsî bayramınızı ruh-u canımla tebrik eder, arz-ı hürmetlerimle Nur neşreden ellerinizden öper, kusuratımın affını istirham ederim.

Sâniyen: Bu günahkâr, âdi, âciz, kusurlu, liyakatsiz, miskin, tembel talebenizi Risale-i Nur’un hakaik-i kudsiye-i imaniye ve Kur’aniyesine ve sevgili Üstadın terbiye-i maneviye ve maddiyesine mazhar buyuran Cenab-ı Erhamü’r-Râhimîn’e hadsiz şükrediyorum.

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّٖى