Özyörük’ün bu sözü, Demokratlara ve Nurlara taraftarlığını gösteriyor.

Umuma binler selâm…

اَلْبَاقٖى هُوَ الْبَاقٖى

Kardeşiniz Said Nursî

***

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

Aziz, sıddık kardeşlerim ve Nur’un genç kahramanları!

Evvela: Ruh u canımızla sizin Ankara gibi yerde hârika bir tarzda hizmet-i Nuriyenizi tebrik ediyoruz. Hakikaten ümidimizin fevkinde ehl-i maarif ve mektepliler kısmında çok ehemmiyetli bir intibaha vesile oldunuz. Bir senede Ankara gibi bir yerde bu hizmetiniz, on senede ancak yapılacak. Az bir zamanda bu vazife-i imaniyeyi yaptığınıza kanaat edip kuvve-i maneviyeniz ehemmiyetsiz hâdiselerle kırılmasın. Belki daha şiddetli çalışmanıza vesile olsun.

O gibi yerlerde dâhilden ve hariçten gelen yirmi kadar siyasî ve içtimaî cereyanların hodfüruşane ve garazkârane çarpıştıkları bir zamanda Kur’an ve imana hizmetiniz ve üniversitelilerin Nurlara takdirkârane sahip çıkmaları; bütün Nurcuları sevindirdiği gibi ileride inşâallah âlem-i İslâm’ı da sevindirecek.

Sizlerin az hizmetinizde mükâfat çoktur. Bazen askerlikte ağır şerait altında bir saat nöbet, bir sene ibadet hükmünde olduğu gibi sizler ve İstanbul Üniversiteli Nurcuları dahi az zamanda çok vazife gördünüz. Mesainizin semeresi az da olsa kanaat ediniz.

Mücahede cephesinde bazı zayıfların geri çekilmesi, cesurlarda daha ziyade kahramanlık damarını tahrik ettiği gibi Nur fedakârları, vehhamların çekilmesiyle daha ziyade gayret ve sebata belki şevk ile daha ziyade çalışmaya sebep olmak gerektir.

Evet, Risale-i Nur’un mühim bir hakikatinden siz fıtraten bir ders aldınız. Yine o hakikati nazar-ı dikkate alınız, o da şudur:

Vazifemiz ihlas ile iman ve Kur’an’a hizmet etmektir. Amma bizi muvaffak etmek ve halka kabul ettirmek ve muarızları kaçırmak ise o, vazife-i İlahiyedir. Biz buna karışmayacağız. Mağlup da olsak