fıtrî kahramanlık ve hakiki ihlas cihetiyle zevcinden daha ileri gidebilir. Nur talebelerinin yetişmiş kısımlarından ekserisi evlenmişler, bu sünneti yerine getirmişlerdir. Risale-i Nur onlara der ki:

Haneniz bir küçük medrese-i Nuriye, bir mekteb-i irfan olsun ki bu sünnet tam yerine gelsin. Sünnet-i seniyenin meyvesi olan çocuklar âhirette size şefaatçi olsunlar. Dünyada da iman dersini alıp size hakiki evlat olsunlar. Yoksa bu otuz senede kısmen olduğu gibi o çocuklara yalnız terbiye-i medeniye verilse bir cihette o çocuklar dünyada faydasız ve âhirette davacı olarak “Ne için imanımı kurtarmadınız?” diyeceklerinden peder ve validelerini mahzun etmek, sünnet-i seniyenin hikmetine münafî olur.

***