Münazarat namındaki risalenin bir parçasıdır.
Sual: Taaddüd-ü zevcat gibi bazı mesaili, bazı ecnebiler serrişte ederek medeniyet nokta-i nazarında şeriata bazı evham ve şübehatı îrad ediyorlar.
Cevap: Şimdilik mücmelen bir kaide söyleyeceğim. Tafsilini müstakil bir risale ile beyan etmek fikrindeyim.
İşte İslâmiyet’in ahkâmı iki kısımdır:
Birisi: Şeriat ona müessistir, bu ise hüsn-ü hakiki ve hayr-ı mahzdır.
İkincisi: Şeriat muaddildir. Yani gayet vahşi ve gaddar bir suretten çıkarıp ehvenü’ş-şer ve muaddel ve tabiat-ı beşere tatbiki mümkün ve tamamen hüsn-ü hakikiye geçebilmek için zaman ve zeminden alınmış bir surete ifrağ etmiştir. Çünkü tabiat-ı beşerde umumen hüküm-ferma olan bir emri birden ref’ etmek, bir tabiat-ı beşeri birden kalbetmek iktiza eder.
Binaenaleyh şeriat vâzı-ı esaret değildir. Belki en vahşi suretten böyle tamamen hürriyete yol açacak ve geçebilecek bir surete indirmiştir, ta’dil etmiştir.