Evet merak, hastalığı ikileştirir; maddî hastalığın altında merak ile manevî bir hastalığı kalbine verir; maddî hastalık ona dayanır, devam eder. Eğer teslimiyetle rıza ile hastalığın hikmetini düşünmekle o merak gitse, o maddî hastalığın mühim bir kökü kesilir, hafifleşir, kısmen gider. Hususan evhamla bir dirhem maddî hastalık, bazen merak vasıtasıyla on dirhem kadar büyür. Merak kesilmesiyle, o hastalığın onda dokuzu gider.

Merak, hastalığı ziyade ettiği gibi hikmet-i İlahiyeyi ittiham ve rahmet-i İlahiyeyi tenkit ve Hâlık-ı Rahîm’inden şekva hükmünde olduğu için aks-i maksadıyla tokat yer, hastalığını ziyadeleştirir. Evet, nasıl ki şükür nimeti ziyadeleştirir öyle de şekva; hastalığı, musibeti tezyid eder.

Hem merakın kendisi de bir hastalıktır. Onun ilacı, hastalığın hikmetini bilmektir. Madem hikmetini, faydasını bildin; o merhemi meraka sür, kurtul. “Âh!” yerine “Oh!” de “Vâ-esefâ!” yerine ‌اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلٰى كُلِّ حَالٍ söyle.

ON BİRİNCİ DEVA

Ey sabırsız hasta kardeş! Hastalık, hazır bir elemi sana vermekle