yapan Ermeni fedaileri karşımızda görünürler. Elbette hayat-ı bâkiyeye ve pek büyük İslâm milliyet-i kudsiyesinin müsbet menfaatlerine çalışan ve “Ecel birdir.” itikad eden talebeler, o fedailerden (Hâşiye) geri kalmazlar. Lüzum olsa o kat’î ecelini ve zahirî birkaç sene mevhum ömrünü, milyonlar sene bir ömre ve milyarlar dindaşların selâmetine ve menfaatine tereddütsüz, müftehirane feda ederler.

Said Nursî

(Şualar)

Sual: Madem Kur’an-ı Hakîm’in feyziyle ve nuruyla en mütemerrid ve müteannid dinsizleri ıslah ve irşad etmeye Kur’an’ın himmetine güveniyorsun. Hem bilfiil de yapıyorsun. Neden senin yakınında bulunan bu mütecavizleri çağırıp irşad etmiyorsun?

Elcevap: Usûl-ü şeriatın kaide-i mühimmesindendir: اَلرَّاضٖى بِالضَّرَرِ لَا يُنْظَرُ لَهُ Yani “Bilerek zarara razı olana şefkat edip lehinde bakılmaz.” İşte ben çendan Kur’an-ı Hakîm’in

___

Hâşiye: Kardeşlerim namına âcizane diyorum ki: Lüzum olursa inşâallah çok ileri geçeceğiz. Bizler dinde olduğu gibi kahramanlıkta da ecdadımızın vârisleri olduğumuzu göstereceğiz.