Umum kardeşlerimize birer birer ve bilhassa musibetzedelere selâm ve dua ediyoruz. Cenab-ı Hak onları çabuk kurtarıp vazifelerinin başına göndersin, âmin!

***

Aziz, sıddık, sarsılmaz, yılmaz, sebatkâr, fedakâr kardeşlerim!

Böyle şiddetli taarruzlara karşı sizi teşcie lüzum görmüyorum. Sizin kuvvetli metanetiniz ve Risale-i Nur’a gelen her hâdise-i elîmenin altında bir inayet ve rahmet bulunduğuna itikadınız, teşciinize kâfidir, biliyoruz. Yalnız bir noktayı merak ediyorum. Elde edilen bütün Risale-i Nur, yalnız bir takım mıdır ve kimin imiş? Anlamak istiyorum. Her kiminse merak etmesin. Daha ehemmiyetli makamlarda onun hesabına fütuhat yaparlar, sevap kazandırır. Ona, bir takım Risale-i Nur tedarik edilebilir. Hem tevkif altında kimse var mı? Hem ona havale edilen hoca kimdir?

Sâniyen: Sabri ile Hâfız Ali’nin reyi ile teshil-i muhabere için verdiği karar ile bazen Atabey yoluyla muhabereyi, onlar gibi biz de kabul ettik. Lütfü’nün bir vârisi Abdullah Çavuş namıyla, adresiyle gönderilecek.

Sâlisen: Sabri’nin mektubunda, tevafuklu yazdığı Mu’cizat-ı Kur’aniye ve Risale-i Nur hakkındaki istihracı bizi fevkalâde mesrur eyledi. Hasan Âtıf’ın bize yazdığı şaşaalı ve cazibedar Mu’cizat-ı Kur’an’ı esas yapıp sair risalelerde, i’caz-ı Kur’an’ın nüktelerine dair mebahisi ona zeyller şeklinde ilhak ettik, güzel bir surete geldi.

Ezcümle: Âyetü’l-Kübra’nın Kur’an’a dair On Yedinci Mertebesi, Yirminci Söz ve Sure-i Feth’in âhirki âyetin mu’cize olduğuna dair Yedinci Lem’a ve Fihriste’nin Rumuzat-ı Semaniye’ye dair mühim parçaları ve Kenzü’l-Arş’ın iki nüktesi gibi parçalar o zeyllere girmiş. Aynen Mu’cizat-ı Ahmediye’nin zeylleri gibi parlamış. Nurlar santralı Sabri, o yazdığı güzel Mu’cizat-ı Kur’aniye’yi inşâallah onlarla tam güzelleştirir.

Râbian: Merhum Lütfü’nün hakiki ve pek ciddi bir vârisi olan Abdullah Çavuş’un mektubu, onun derece-i sadakat ve ihlasını ve irtibatını gösterdi. Her vakit İslâmköylü Abdullah ile o Abdullah