talebelerinin imanla kabre gireceklerine dair olan işarî beşaret-i Kur’aniyeyi vefatıyla imza etmiş.

رَحْمَةُ اللهِ عَلَيْهِ رَحْمَةً وَاسِعَةً

İkincisi: Sizin telifiniz olan Fihriste’nin tashihinde, bir müstensihin noksan bıraktığı bir sahifeyi, Tahsin’e dedim: “Yaz!” O da yazmaya başladı. Simsiyah bir mürekkepten ve temiz kalem ile birden yazdığınız ikinci cilt fihristenin makbuliyetine hüccet olarak o siyah mürekkep güzel bir kırmızı suretini aldı. Tâ yarım sahife kadar bu garib hâdiseye taaccüb edip bakarken o mürekkep simsiyaha döndü. Sahifenin öteki yarısı, aynı kalem, aynı hokka tam siyah yazıldı.

Bir zaman Barla’da, bağlardaki köşkte, Şamlı, Mesud ve Süleyman’ın müşahedesiyle aynı hâdiseyi başka şekilde gördük. Şöyle ki:

Ben, sevmediğim için siyah bir mürekkebi kısmen döktüm; birden mütebâkisi çok beğendiğim güzel bir kırmızıya tahavvül etti. Risaletü’n-Nur’un kâtiplerini şevklendirdi. Gözümüze silsile-i kerametin bir ucunu ve bir tereşşuhunu gösterdi.

***

Âhiret Kardeşlerime Mühim Bir İhtar

İki Maddedir:

Birincisi: Risale-i Nur’a intisap eden zatın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran, Risale-i Nur talebesi unvanını alır. Ve o unvan altında, her yirmi dört saatte benim lisanımla belki yüz defa, bazen daha ziyade hayırlı dualarımda ve manevî kazançlarımda hissedar olmakla beraber; benim gibi dua eden kıymettar binler kardeşlerin ve Risale-i Nur talebelerinin dualarına ve kazançlarına dahi hissedar olur.

Hem dört vecihle dört nevi ibadet-i makbule hükmünde bulunan kitabetinde hem imanını kuvvetlendirmek hem başkalarının imanlarını tehlikeden kurtarmasına çalışmak hem hadîsin hükmüyle, bir saat tefekkür bazen bir sene kadar bir ibadet hükmüne geçen tefekkür-ü imanîyi elde etmek ve ettirmek hem hüsn-ü hattı