Bu âyetin bu işareti, bu asırda, Risale-i Nur şakirdlerinin hakkındaki gıybete baktığına üç emare var:

Birincisi: Birinci Şuâ olan İşarat-ı Kur’aniye Risalesi’nde, Risale-i Nur’a ve tercümanına da işaret eden beşinci âyet olan

اَوَمَنْ كَانَ مَيْتًا فَاَحْيَيْنَاهُ وَجَعَلْنَا لَهُ نُورًا يَمْشٖى بِهٖ فِى النَّاسِ

gayet kuvvetli karinelerle مَيْتًا kelime-i kudsiyesi cifir ve ebced hesabıyla ve üç cihet-i manasıyla Saidü’n-Nursî’ye tevafuk etmesidir.

İkinci emare: اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ ... الخ âyetinin makam-ı cifrîsi ve riyazîsi bin üç yüz altmış bir (1361) etmesidir ki aynı tarihte o acib hâdise oldu.

Üçüncü emare: … İhtiyarım haricinde, beş vecihle zemmi zemmeden ve mu’cizane gıybetten altı cihetle zecreden

اَيُحِبُّ اَحَدُكُمْ اَنْ يَاْكُلَ لَحْمَ اَخٖيهِ مَيْتًا

âyeti karşımda kendini gösterip temessül eyledi. Manen “Bana bak!” dedi. Ben de baktım, birden tesbihat içinde gördüm ki: bin üç yüz elli birden, tâ bin üç yüz altmış bir tarihini gösterdi. Halimize baktım; perde altında elli birden, tâ altmış bire kadar Risale-i Nur meded beklediği İstanbul âfakında, perde altında bir nevi taarruz bulunmuş ve altmış birde birden patlamasıdır.

Tahlil: ت , خ bin. م , م , ى , ى yüz. ل , ل , ك , ك yüz. Üçüncü ن , ى , م yüz. ح , ح , ح , ب , د otuz. Dördüncü ى on. Beş elif, bir ه ile beraber on. Âhirdeki tenvin vakfen elif olduğu için yekûnü bin üç yüz elli bir (1351). مَيْتًا aslı yâ-i müşeddede olduğundan bin üç yüz altmış bir (1361) eder.

Hâşiye: Bu âyet bizi şiddetle gıybetten men’ettiğinden bizi gıybet edenleri unutmalıyız, medar-ı gıybet etmemeliyiz. İnşâallah daha tekerrür etmeyecek.

***