ve ism-i Rahman ve Rahîm’in şefkatli ve re’fetli tecellisinden nebean eden âb-ı hayat ile söndüren ve yanan yerlerde kuruyan nehir ve bağ çiçeklerine mukabil, dağlarda ve kırlarda sema yağmuru ve rahmetiyle hararete mütehammil ve şiddet-i bürudete dayanıklı çiçekleri yetiştiren Risale-i Nur’u görmesi ve şefkatkârane ve tesellidarane ve kerametkârane bakması, Hazret-i İmam-ı Ali radıyallahu anhın makam-ı velayetinin iktiza ettiğini hakkalyakîn gösterir.
Hem Kaside-i Celcelutiye’nin bir kerameti olan
فَيَا حَامِلَ الْاِسْمِ الَّذٖى جَلَّ قَدْرُهُ
dan başlayan üç dört satırda kuvvetli emare ve delilden:
Birinci Emare: فَيَا حَامِلَ الْاِسْمِ الَّذٖى جَلَّ قَدْرُهُ cifir ve ebcedî hesabıyla bin üç yüz elli üç senesi ki Risale-i Nur şakirdlerinin en sıkıntılı bir zamanına ve o zamanda “Sekine” tabir edilen ism-i a’zamı, yetmiş bir âyet ile yüz yetmiş bir defa daimî vird eden Risale-i Nur müellifinin isimlerine tevafuk sırrıyla parmak basması, o zamanda ism-i a’zamı hâmil Risale-i Nur müellifinin hususiyetini ve selâmetle kurtulacaklarını tebşir etmekle işaret ettiğini; lillahi’l-hamd, selâmet ile kurtulmaları, keramet-i Aleviye’yi tasdik ettiğini…
İkinci Emare: فَقَاتِلْ وَلَا تَخْشَ وَحَارِبْ وَلَا تَخَفْ fıkrasıyla, Eski Harb-i Umumîye iştirak ile yara bereye ve nihayetsiz korkulara maruz kalıp, nihayet Rusya’ya esir giden hem dehşetli bir harb-i âhir zamanda mühim bir vazife ile mükellef edilip, yılandan daha zehirli akreplerin bulunduğu bir memlekete düşen ve gece gündüz yılanlarla harp eden Risale-i Nur müellifine فَقَاتِلْ وَلَا تَخْشَ وَحَارِبْ وَلَا تَخَفْ ile iltifatını ve manevî sıyanet ve muhafaza ve imdadını haber veriyor.
Üçüncü Emare: Üç güz mevsiminde medar-ı teselli üç keramettir.
Birincisi: Gavs-ı A’zam radıyallahu anh
يَا مُرٖيدٖى كُنْ قَادِرِىَّ الْوَقْتِ لِلّٰهِ مُخْلِصًا تَعٖيشُ سَعٖيدًا
tabiriyle on beş emare-i kaviye ile