İhtar
Şu risalede çok ehadîs-i şerife nakletmişim. Yanımda kütüb-ü hadîsiye bulunmuyor. Yazdığım hadîslerin lafzında yanlışım varsa ya tashih edilsin veyahut “hadîs-i bi’l-mana”dır, denilsin. Çünkü kavl-i racih odur ki: “Nakl-i hadîs-i bi’l-mana caizdir.” Yani hadîsin yalnız manasını alıp lafzını kendi zikreder. Madem öyledir, lafzında yanlışım varsa hadîs-i bi’l-mana nazarıyla bakılsın.
***
MU’CİZAT-I AHMEDİYE (asm)
بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
هُوَ الَّذٖٓى اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَدٖينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدّٖينِ كُلِّهٖ وَكَفٰى بِاللّٰهِ شَهٖيدًا ۞ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ … اِلٰى اٰخِر
Risalet-i Ahmediyeye (asm) dair On Dokuzuncu Söz’le Otuz Birinci Söz, nübüvvet-i Muhammediyeyi (asm) delail-i kat’iye ile ispat ettiklerinden, ispat cihetini onlara havale edip yalnız onlara bir tetimme olarak on dokuz nükteli işaretlerle, o büyük hakikatin bazı lem’alarını göstereceğiz.