İşte hayalen oraya gittik. Bak hârika bir surette hüsn-ü suretle hüsn-ü sîreti cem’eden o Mürşid-i Umumî, o Hatib-i Kudsî cevahir dolu bir kitab-ı mu’cizü’l-beyan eline alarak, bütün insanlara mele-i a’lâdan nâzil olan bir hutbe-i ezeliyeyi okuyor. Ve bütün benî-Âdem’i ve cinleri ve mevcudatı dinletiyor.

Evet, pek büyük bir emirden haber veriyor. Hilkat-i âlemin acib muammasını açıyor. Kâinatın sırr-ı hikmetine dair tılsımı açıyor. Felsefe ve fenn-i hikmetin, nev-i beşere “Siz kimlersiniz? Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz?” diye îrad ettiği, akılları acz ve hayrette bırakan üç suale cevap veriyor.

Beşinci Reşha

Arkadaş! Şu zat-ı nurani (asm) mürşid-i imanî, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm bak nasıl neşrettiği hakikatin nuruyla, hakkın ziyasıyla, nev-i beşerin gecesini gündüze, kışını bahara çevirerek, âlemde yaptığı inkılab ile âlemin şeklini değiştirerek nurani bir şekle sokmuştur.

Evet, o zatın nurani gözlüğüyle kâinata bakılmazsa kâinat bir matem-i umumî içinde görünecekti. Bütün mevcudat birbirine karşı ecnebi ve düşman durumunda bulunacaktı. Cemadat, birer cenaze suretini gösterecekti. Hayvan ve insanlar, eytam gibi zeval ve firakın korkusundan vaveylâlara düşeceklerdi. Ve kâinata; harekâtıyla, tenevvüüyle ve tagayyüratıyla, nukuşuyla tesadüfe bağlı bir oyuncak nazarıyla bakılacaktı. Bilhassa insanlar, hayvanlardan daha aşağı, zelil ve hakir olacaklardı.

İşte o zatın telkin ettiği iman nazarıyla kâinata bakılmadığı takdirde, kâinat böyle korkunç, zulümatlı bir şekilde görünecekti. Fakat o mürşid-i kâmilin gözüyle ve iman gözlüğüyle bakılırsa her taraf nurlu, ziyadar, canlı, hayatlı, sevimli, sevgili bir vaziyette arz-ı dîdar edecektir.

Evet kâinat, iman nuruyla matem-i umumî yeri olmaktan çıkıp mescid-i zikir ve şükür olmuştur. Birbirine düşman telakki edilen mevcudat, birbirine ahbap ve kardeş olmuşlardır. Cenaze ve ölü şeklini gösteren cemadat, ünsiyetli birer hayattar ve lisan-ı haliyle Hâlık’ının âyâtını nâtık birer musahhar memuru şekline giriyorlar. Ağlayan, müteşekki ve eytam kıyafetinde görünen insan; ibadetinde